çimento kum çakıl ve demir

entry6 galeri0
    6.
  1. inşaat malzemeleridir.

    ayrıca akla 17 ağustos 1999 depremi'nden sonra ali ağaoğlu'nun tv'de katıldığı programı getirmektedir. malum programda sayın ali bey'e yöneltilen bir soru vardı. spiker "depremde sizin de yaptırdığınız binalar yıkıldı. buna ne diyeceksiniz?" şeklinde bir soru sordu ki bu sorudan sonra akibeti ne oldu, gerçekten öğrenmek isterim. sayın ali bey ise, o bilinen iğrenç gülümsemesiyle, "o zamanlar şartlar o şekilde idi, çıkma demir, deniz kumu kullanıyorduk." dedi. düşünün binlerce kişinin ölümüne sebep olmuş birinin savunmasına bakın. hadi onu da geçelim, devlet de birşey uapmadı bu insanlara. veli göçer (ki soyadı yaptığı binaların kalitesini işaret ediyor) dışında kimse ceza almadı. daha nice depremlerde görüşmek üzere!
    1 ...
  2. 5.
  3. içerisinden sürekli demir olanı çalınan mahşerin dört atlısı. en pahalısı o, o sebeple çalıyorlar. sonra da 5,5 ile 7,0 arası bir deprem olduğunda zavallı insanlar ölüyor.
    0 ...
  4. 4.
  5. 3.
  6. başlığa ait hikayede demirin unutulmasından mütevellit yaşanan durumun suçlusu hesap yaparken aklının nerede olduğu merak edilen inşaat mühendisidir.
    2 ...
  7. 2.
  8. meslek aşkının bir inşaat mühendisini getirebileceği nokta olması muhtemeldir, üzerine gidilmemesi gerekir. tüm bunlar entry açısından bakıldığında okunabilirliği etkilemez, eğlenceli bir paylaşımdır.
    1 ...
  9. 1.
  10. yeni yapılan bina yıkıldı.
    suçlular çimento kum çakıl ve demir tutuklandı.
    duruşma günü hepsi birer birer hakimin karşısına çıkarılmaya başlandı.

    önce çimento sanık sandelyesine oturdu.

    savcı,

    "bina senin yüzünden yıkıldı! herşeyi anlat." dedi.

    çimento kendini savunmaya başladı,

    "hayır, ben olay mahalinde tüm görevlerimi eksiksiz yerine getirdim. önce suyla beraber oradaydık, çakılı ve kumu bir arada tuttum, anlaşmamız gereği su daha sonra olay mahalini terk etti. bina yıkılana kadarda görevimi başarıyla yerine getirdim." dedi.

    önündeki dosyaya bakarak hakim,

    "evet anlattıklarında haklısın, suçun yok" dedi. böylece çimento mutlu birşekilde salonu terk etti.

    ikinci sanık kum sanık sandelyesine oturdu.

    savcı,
    "sen suçlusun! suçunu kabul et!" diye haykırdı.

    kum başını öne eğdi ve konuştu,

    "çimento nun anlattıkları doğru, bina yıkılana kadar çakıl ve beni sonuna kadar bir arada tuttu." dedi ve ekledi "benim görevim boşlukları doldurmak, hava kalmasını önlemek, üçümüz arasında hiç boşluk bırakmadım".

    hakim,
    "doğru söylüyorsun hiç boşluk yoktu" dedi. kum bu sözleri duyunca sevinçle salonu terk etti.

    üçüncü sanık çakıl yerini aldı.

    savcı,

    "çimento ve kum doğru söylediğine göre sensin suçlu" diye konuştu.

    çakıl biraz tedirgin bir şekilde,

    "görevimi ihmal etmedim, bütün yükü üsttendim. çimento ve kumun yardımıyla elimden geleni yaptım. görevimi yerine getirmemiş olsaydım, testler çok düşük çıkardı, değil mi? " dedi.

    hakim,

    raporlara baktı, hepsi normalin üsütndeydi.
    "çakılın suçu yok, elinden geleni yapmış gibi gözüküyor" dedi.
    çakıl derin bir oh çektikten sonra duruşma salonun güle oynaya terk etti.

    hakim savcı ve tüm konuklar gözlerini demire çevirdiler. hakim demiri sanık sandalyesine davet etti.

    demir o kadar emindi ki kendinden, caka satta satta, sallana sallan yerini aldı.

    savcı,

    "suçluyu artık biliyoruz, itiraf et ve merhamet bekle" diye bağırdı.

    demir gözlerini açıp kaşlarını çattı, sadece şunu söyledi,

    "ben olay mahalinde yoktum!"
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük