Günümüzde yapılması mümkün olmayan, ancak hayali bile keyif veren hareket. neden mümkün değildir? bir defa bunu yapabilmek için önce huzur gerekir. içinde bulunduğu çarkı sonsuzluğa çeviren hemstırlar misali biz, huzuru nadiren yakalıyoruz ne yazık ki. elbette dededen zengin ballı kesimi kast etmiyorum bunları yazarken; ortalama memur çocuğu sıfatıyla yazıyorum.
bir haftanın 7 günü varsa, 5 günü çalışma ile geçiyor bir defa. kalan 2 gün için bu plan yürürlüğe konabilir ancak onun için de bahçeli bir evinizin olması gerekiyor. ya da şehrin biraz dışında ufak bir bahçe olabilir. yıllarınızı alacak bu birikimi sağlamak.
agalar ikincisi, günümüzde çimen diye bir şey kalmadı. her taraf bina, her yer alışveriş merkezi amına koyum. yeşil rengi en son nerede gördüm diye düşünüyorum, belki sümüğümde denk gelmiş olabilirim.*
üçüncüsü, yıldız da göremiyoruz artık. artan hava kirliliği ve şehir ışıklandırması nedeniyle ancak gece karanlığında görebileceğimiz o büyüleyici yıldız denizini selamlamayalı yıllar oldu. sanırım en son bir şehirlerarası otobüs yolculuğunda camdan görmüştüm bu bahsettiğim manzarayı. yine anadolu'nun ufak şehirlerinde, ilçelerinde yaşayıp bu manzarayı her gece seyretme şansına sahip olan insanlar vardır ama büyükşehirde yaşayan biri bahsini ettiğim yıldız tarlasını katiyen göremiyor inanın.
aslında ne çok isterdim bu eylemi yapabilecek kadar rahat ve huzurlu olmayı. yazık gerçekten bizlere. kimi zaman bingöl'de bir çoban olma fikri aklımı kurcalıyor... şehrin bu gürültüsü, bu keşmekeşi gerçekten çekilmeye değiyor mu??
çalıkuşu'nda bir bölümde feride'nin düşünceleri beni bu başlığa taşıdı, o satırları da sizinle paylaşmak isterim;
''insan, bu dumanlı yamaçların rüzgârı içinde saçı başı dağınık, etekleri uçarak dolaşmadıkça, yalçın kayalar üstünde, keçi yavruları gibi sıçrayıp eğlenmedikçe neye yarar? nerede o, başımı alıp saatlerce kırlarda dolaştığım, bahçe kenarındaki çitlere değneklerle vurarak, sık yapraklı ağaçları taşlayarak kuş kaldırdığım günler! halbuki ben, anadolu’yu asıl bunun için istiyordum.''