nerede duyarsam duyayım ayağa kalkıp tepinmek istediğim damar-ul azam..hayır oynayayım desem halay değil misket değil ne oynayacaksın..bir ara duyduğum zaman koşmayı düşündüm o vakit de şarkı çalınan yerden uzaklaşmış olurdum..mekan etrafında koşsam deli derler..bu hiç olmaz..en iyisi evde dinlemek..büyük bir hareket özgürlüğü sağlıyor insana kendi evi..
belirli ritüelleri olan bir şarkıdır.çile kısmına gelindiğinde hep beraber morarana kadar çileeeeee diye bağırmak gerekir.nefesi kesilenler susar ve ortamda hala çile çeken varsa ufaktan alkışlanmaya başlar.bu olay tek bir çileci kalana kadar devam eder tabi bu arada ortamdaki insan sayısına göre bir alkış bir kıyamet kopar gider.burası çok kritik bir noktadır çünkü "aaaaaaaah" çekilen inişli kısım için de yeterli nefesiniz kalması gerekir.bir süre sonra tek bir çileci kalır ki artık bağırmaktan boynundaki damarlar fışkırmış,gözleri şehla bakmaya başlamıştır bu şahsın.ama karşılığında "allah" çekecek güruhu yönetme bayrağı bu şahsa kalmıştır ki büyük bir onurdur bu şarkıyı söyleyenler için.herkesin kıskandığı,gözkoyduğu bir mertebedir bu.herneyse efendim en son çilecimiz biraz daha yavaşça ve usulca "çile bülbülüm" der ki yağmur öncesi sessizlik gibidir bu cümle.takriben bir iki saniye arası beklenir ve bu arada bütün çilecilerin yuttuğu metreküplerce hava dışarıya "aallllaaaaaaaahhhhhhhhhhhhhhhh" diye verilir.yer gök inler,camlar sallanır bu toplu böğürtüyle.biraz önce ufak bir farkla bayrağı esas çileciye kaptıran şahıslar da bunun acısını ciğerleri parçalarcasına "allah" çekerek çıkarmaya çalışır.akabinde üç saniyeye yakın bir sessizlik olur ve patlıcan rengi suratlarla,dudaklarda hafif bir gülümsemeyle herkes birbirine "lan biz manyak mıyız,niye böyle bağırıyoruz" dercesine bakar.bu ufak moladan sonra şarkı "çile bülbülüm çileee" diye kaldığı yerden devam eder.
boyle garip bir sarki. hen dertli hem oynak. melodisi itibari ile oynak sozleri itibari ile dertli. baslasin sarki cikin kurtlarinizi dokun. guftesi girsin yakin bir sigara, oturun sicmayi bir kenara birakin icin, tekrar muzik girince icmeyi birakin sicana kadar oynayin. hatta olayi asabilirseniz gobek atarken dertlenin.
bestesi saadettin kaynak'a, güftesi vecdi bingöle'e ait uşşak makamında bir eser. şöyle de ilginç bir yanı var; halkımızın büyük çoğunluğu, "çile bülbülüm" kısmındaki, "çile" kelimesini; dert, elem, keder manasındaki çile zannetmektedir. oysa şair burada bülbüle, çilemek fiilini gerçekleştirmesi yönünde baskı yapmaktadır.
söyleyenlerinin "çileeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee aaaaaaaaaahhh aaaahh" bölümünde ses yarışına girdiği eserdir. burada avazın çıktığı kadar çile diye bağırıp uzatabildiğin kadar uzatacaksın. sonra mı? çile bülbülüm allah! *
canlı müzik eğlencesi olan şirket organizasyonlarında, bütün personelin birbiriyle kaynaşmasını sağlayabilen yegane Türk Sanat Müziği eseridir. öyle ki ilk başta gudubet gudubet kimseyle konuşmadan oturan, bilmem ne departmanının direktörünü bile gecenin sonunda coşkulu bir eda ile "Allaaah!" diye bağırırken görebilirsiniz.