fındıklı, fıstıklı, leblebili (bu yoktu galiba) vs.. çikolataları daha uzun süreli muhafaza etmek için etrafına kaplanan parlak kağıda yapılan muameledir.
kişi o çikolatayı yemeden önce itinayla parlak kağıdı çıkarır. sonra çikolatayı yer ve öyle parmağıyla kağıdı komple düzeltir. sonrasında da kanal taramalarında ince ayar yaparcasına tırnağıyla daha düz bir hale getirir. kimi zaman tırnak ayarı tam yapılamaz ve kağıt yırtılır.
insan çok üzülüyor ya öyle olunca. emeklere yazık oluyor, +rep alamadan...
ilkokul çağlarında sıklıkla karşılaşılan vakadır. genellikle kızların ilgi alanı dahilindedir. itinayla düzeltilen bu gereksiz kağıtlar defter ya da kitabın içerisinde bir ömür boyu saklanmaktadır.
(bkz: çokomel)**
edit:imla
yıllardır kapağını açmadığın bir kitabın arasında janjanlı kağıdı görünce "sahi lan çokomel vardı bi nooldu ona?" diye düşündürerek ameliedeki misketlerini bulan amcanın durumuna benzer bir duruma düşmenize neden olmaktan gayri hiçbir işe yaramayan eylem.
halbuki o kağıt daha faydalı işlerde kullanılabilir.
(bkz: alüminyum folyodan anten yapmak)
çocukken çikolatanın parlak kağıtlarının bile değerli olduğu zamanlarda buruşmuş çikolata kağıdını düzeltip saklamaktır. nedense parlak kağıtlar bile değerliydi bir zamanlar azizim.
özellikle ramazan bayramlarında özenle alınan çikolataların cancanlı jelatinine yapılan histerikli, takıntılı bir muameledir.bir de defter yaprağının altına koyup , kazıdığınızda, dümdüz jilet gibi çıkar.