tanım: dünyanın en güzel tadını dahi öğrenme hakkı verilmeyen çocuktur. eşitsizliğin kurbanı olmuştur.
önümde büyükçe bir paket çikolata var.
isviçrede üretilmiş.
en kalitelisinden yani.
altın rengi bir kabı var.
besbelli zengin çikolatası.
ayda, yılda bir yurt dışından gelir hediye olarak.
basit bir çikolata.
lakin belki dünyanın en güzel tadı,
en güzel şeyi.
pasthanelerde var.
tadları berbat.
ama çikolata sonuçta.
o bile çoğu şeyden güzel.
isviçre çikolatası,
tadı baya güzel.
çocukluğumuzdaki bayram çikoaltalarına benzemiyor bile.
bayram çikolatları.
kötü tadlı.
beyaz olanından gelince sevindiren.
çikolata.
bir damla.
bir tablet.
bir parça.
onu bile tadamayanlar var.
çalışmaktan çikolata rengine bürünmüş çocuklar.
kirden, pasaktan esmerleşmişler.
çalışıyorlar.
eve ekmek lazım.
çikolata görmemişlerdir bile belki hayatlarından.
dünyanın en güzel şeylerinden birinden mahrumlar.
basit bir çikolata.
her pastahanede bulunan.
bazılarının her anı isviçre çikolatasıyla geçiyor.
zengin ve fakir.
al sana eşitsiz dünya.
bir gün her çocuk çikolata yer umarım.
çalıştırılmadıkları, oyun oynadıkları günlerin birinde.
belki sudan'ın başkenti darfur'da elinde silahla koşturmakta, belki de liberya'da çöplerden ekmek kırıntısı toplamakta, belki de rwanda'da annesinin babasının ölü bedenlerine bakmaktadır. kim bilir ki? günün birinde o da yer belki o çikolata denen şeyi.
var böyle çocuklar biliyorum. bizim için çikolata en kolay ulaşılabilen şeylerden biri olduğundan, aklımız almıyor bir çocuğun çikolata yememiş olacağı. var böyle fakirler maalesef.
(bkz: hayata dair iç burkan detaylar)
annesinin *buyuyunce nasilsa gereginden fazla yiyecek diye dusunup, simdi bari biraz saglikli beslensin dusunmesi sonucunda birakin cikolatayi tatlinin t sini tatmamis cocuktur. 2 yasindadir ve dunyanin en guzel tadindan bi haberdir ne yazik.
lise yıllarımızda okuldan bir kaç arkadaş ve hocalarımızla beraber elimize bir kaç çeşit tatlı ve kola alarak çocuk esirgeme kurumuna gittiğimizde yaşadığımız durumun benzeridir. 6-7 yaşlarında tatlı bir çocuk arkadaşımın yanına gelip bardağa doldurulan kolayı içtikten sonra "abla bunun adı ne, çok güzelmiş" dedi. zaten surat ifadelerimizi anlatmaya gerek yok...
afrikada olma ihtimali çok yüksek; çünkü dünyada yaklaşık 10 milyon çocuk açlıktan beş yaşına gelmeden hayatını kaybetmekte, bu ölümlerin yarısı afrika kıtasında gerçekleşmektedir. yani daha ekmek bulamazken çikolata yeterince lüxdür ve yeme ihtimalleride çok uzak.
cahil, gerizekalı, mal anne babanın gariban çocuğu olmaktır. adam akıllı bakamayacaksan ne diye dünyaya getirip hayatı zindan edersin çocuğa diye sorulabilecek anne babanın çocuğudur.
milyonlarcasının suyun bile tadını bilmeden ölüp gittiği bir dünyada birşey kaybetmeyen çocuktur.
diyoruz ki dünya kupası denen sikik sokuk organiszayonlara, olimpiyatlara yarrağa küreğe milyarlarca dolar para harcayacağınıza, şu afrikaya bağış yapın, tüm bu organizasyonlar bir kereye mahsus iptal edilsin, buralara harcanacak paralar afrikaya yatırım olarak gönderilsin, suya kavuşsunlar, susuz tarım için kullanılsın, olmadı hastanedir, pastanedir zart zurt için kullanılsın... bunu söyleyince küfür yiyoruz üstüne. anasını sikeyim o olimpiyatın da, dünya kupasının da.