güzel bir soru. araştırmak ve hakkında propaganda yapmak bile suç olur şimdi.
tamam tarımı kontrol edelim, eyvallah. niye yani! bizim tohumlarımızı mı kontrol edemiyoruz da bir yerlerden her sene alıp alıp domalmamız gerekiyor!
bugüne kadar bizim tohumlarla yapıldı da bu tarımın sonunu mu getirdi! yoksa ne? bilelim!
turkiye'de tarim topraklarinin dar olmasi sebebi ile birim alandan en fazla urunu alabilmenin yolu kaliteli, islah olmus tohum kullanmaktir. bu sebeple bizim tohum aldigimiz ecnebi ülkelerinde tohum islahi politikalarinin 1920'lerde basladigi buna mutaakip turkiye'de bu tur calismalarin henuz basladigi dusunulurse disaridan tohum almak zorunda oldugumuz asikardir. tohum islahi calismalari uzun vadede gerceklesebilecek bir sürectir. bu maksatla turkiye'nin calismalara baslamasinin ardindan ancak 50 sene icinde kendi tohumunu kullanabilir. bunun diger ulkeleri zengin etmek degil aksine bir zorunluluk oldugu gozlerden kacmamaktadir. zamaninda calisaydik da bunlar basimiza gelmeseydi diye dusunmuyor da degil turk halki.
bunu akp'ye baglamamak lazım zira imf'nin stratejisi budur. yıllardır bu topraklarda hüküm sürer, domatesi 1 tl'ye mi mal edecen vazgeç der çünkü abd'de 50 kuruşa getirir bize, sonuçta ona baglıyız.
bunu tayyip'e baglayacak salaklarıda görmek çok şaşırtıcı oldu açıkçası. ecevit zamanında evet meydan okudu ama yine degişen bir şey olmadı.
"seninki kimin tohumu?" gibi müstehcen sorularla halkımızın muhatab olmaması için alınmış karardır.
kararın dün alınmış olması günümüz hükümetinin bu konuya da "van münüt" diyememe sebebi olamaz. kontrolsüz çoğalmayı teklif eden bugünkü değerli eşbaşkanın da kontrollü tarımı teşvik etmesini ben beklemiyorum.
kontrollu tarım denilmiş. yahu bunu ülke kendi ayarlayamıyor mu ben de bunu anlamıyorum. sürekli birilerine bağlıyız. tarım yapabilmek için en önemli şey tohum. o da yurt dışından geliyor. bu nasıl iştir?
kendi kendine bir ülke türkiye. hal böyleyken aşırı derece bağlıyız dışarıya.
israile bağımlı olmayı sağlayan noktadır. ve o tohumların oluşturduklarıyla beslenme sonucunda fiziksel rahatsızlıklar da artmıştır ne hikmetse. el kadar bebelerde alerjik astım var misal. gerçekte ne yediğimizi bilmeden "zannederek" besleniyoruz.
biz süper gücüz ya üretmek zorunda değiliz ekmek elden su gölden misali yatsın halkımız onlara yazık olmasın zaten ekonomimiz dünyaya bedel ondan yoksa başka ne olacak.
kontrollu tarim basligi altinda uyanik olunmamasi durumunda ulkeleri disa bagimli hale getirebilecek bir yasaktir. ulkemizde yasak oldugunu da bi yerde gorup okumus degilim. ben tohumumu uretecek olsam kim ne diyebilir ki!
yanlış ekonomi ve tarım politikaları sonucu alevlenen olaydır. Türkiye'de üreticinin tohum üretmesi yasak diyemesekte, üretilen tohumun büyük kısmının dışarıdan ithal edildiği bir gerçektir. türkiye geçmiş yıllardan günümüze tarım sektöründe ve üretiminde dışarıya bağımlı bir hale gelmiştir. 2010 verilerine baktığımızda işin ciddiyeti daha çok anlaşılıyor.
en basit cevabı, bağımsızlık ruhunun öldürülmesinden dolayı yasaktır. tohumda bağımsızlık, basit görünebilir, ama, gıda ihtiyacımızı kimseye muhtaç kalmaksızın sağlamamız ve hatta dünyaya tarım ürünleri satmamız, stratejik önemdedir. ancak, önem kazanmamız ve bizi bağımsız yapan unsurların var olması, egemen devletlerce istenmez. bu yönde yaptıkları baskılar, ancak ulusal değerlere sahip çıkan bir hükümetçe göğüslenebilir.
Öncelikle çiftçilikle alakası olmayan, her şeye muhalefet olma çabasındaki genç arkadaşımızın serzenişidir efendim. Bunun yanında çiftçinin tohum üretmesinin yasak olması gibi bir olay da yoktur pekala ben çiftçi bir aileden geldiğim için söylüyorum bizimkiler bazı ürünler hariç kendi tohumlarını gayet de üretiyorlar.
ikinci bir mevzu tohumların israil'den alınmasının Tayyib e bağlanması vs. hikayesi. Şimdi arkadaş şöyle bir durum var ki bu israil dediğin adamlar gen teknolojilerinde en ileri adamlar. Bizim gençler üretmeye başlasın onlardan alalım biz de çok memnun değiliz hani israil'e para kazandırmaktan. Tayyip meselesine gelince hacım biz yıllardır (eski hükümet döneminde de)aynı tohumları kullanıyoruz. israil malı tohumlar. Domates, kavun, karpuz... kısacası ne sayabiliyorsan. Bu adamların tohumları sadece bir yıl kullanılabiliyor o yüzden de yıllardır biz bu adamların tohumlarına para saçıyoruz. Ayrıca bu ürünlerden de yeni tohum alamıyorsunuz çünkü kavundan aldığınız tohumları ektiğinizde karşınızda salatalık vari ekşi kavunlar bulabiliyorsunuz. (bkz: tecrübe) Anlayacağınız adamlar korsana karşı da önlemlerini almışlar.
Gelelim yerli tohum meselesine. Arkadaşım yerli tohumdan Mersin'de ürettiğin domatesi Ankara'ya getiremezsin. O domates yolda çürür çünkü ıslah edilmemiştir. Tamam daha lezzetlidir ben zaten o domateslerden yerim ama sana onu satamam. ihracat için uygunluğu konusuna girmeyecem bile. Bir de bu tohumların verim meselesi vardır ki bizim yerli tohumların çoğu bunların verdiği verimin yarısını bile sağlayamaz.
Sonuç olarak bizim gen mühendisi olacak arkadaşlara sesleniyorum hacılar biraz gayret edin de yapın şöyle israil tohumlarından iyi tohumlar da biz de sizden alalım.
yasak olduğunu iddia eden, ıspatla mükelleftir, aksi takdirde küfürün en alasını hakeder.
bu yasak türkiye cumhuriyetinin hangi yasasında, hangi kanununda nerde yazıyor kim tarafından uygulanıyor.
benim aklıma başlıkla alakalı iki ihtimal geliyor.
1. böyle bişeyin olmadığını bilip sadece karalama amaçlı açılan başlıktır.
2. başka birilerininden duyup buna inanıcak kadar salak yazarın gaza gelmesidir.
götünüzden element uydurmayın. karalama yapıcaksanızda biraz destekli sallayın.
