gozunun onunde gerceklesmesine ragmen cozulemeyen olaylardan biri, belki de en gizemlisi. kara deliklerle yakindan etkilesip deney yapma sansin yok mesela. isik yillari uzakliktan mantik yurutuyorsun ve belki bir gun bu teoriler deneyle de desteklenir diyorsun. ancak cift yarikta girisim deneyi adi uzerinde bir deney. bir teorinin uygulamada calisan hali. gozunun onunde duruyor. buna ragmen nasil oldugunu anlayamamak kendine kizmana sebep olan bir durum. bu his ayni zamanda arastirma istegini daha da korukleyip seni olayi cozmeye dogru iten bir guc.
daha da sasirdigin ve yok artik daha neler dedigin ne var dersen quantum eraser deneyi derim. bu artik gizemin nirvanasi. sana elindeki kalemi ve kagidi biraktirip "parcaciklar zamanda geriye gidip kendi sonucunu degistiriyor. yok artik" dedirten bir garip deney. baska bir izah getiremiyorsun cunku. buyulu gibi gozukse de bunun da altinda bir matematik var halbuki ve cozulunce aslinda buyulu olmadigi anlasilacak. ortada bir mucize veya dogaustu guc yok. sadece sasirtici.
evde de kolayca yapilabilecek bir deneydir. can sikan ise istedigin kadar yap yine ayni sey oluyor ve bunun neden boyle oldugunu anlayamiyorsun. gizli degiskenler, kopenhag yorumu, pilot dalgalar, alternatif evrenler gibi seylerle olaya aciklama getirmeye calisiyorsun ama hangisi dogru kimse bilmiyor. einstein gizli degiskenciydi mesela. olasiliksal bir sey falan yok, her sey burada olup bitiyor ve deterministik bir surec isliyor ama henuz kesfedemedigimiz bazi degiskenler var, bunlardan oturu olaylari olasiliksal sekilde isliyormus gibi algılıyoruz diyor. bohr ise einstein'in karsisinda yer alip gizli degiskenler falan yok, basbayagi olasiliksal bir durum var diyor. einstein sonrasinda durmadan dusunce deneyleri ortaya atiyor ve karsi taraf bunlara karsilik veriyor. en sonunda einstein tek parcacik uzerinden gitmeyi birakip yerine dolanik haldeki iki elektronu dusunup bunlarin arasinda isiktan hizli bir sekilde iletisim olamayacagini, yerel olmayan bir etkilesimin soz konusu bile olamayacagini soyluyor ve sıkıyorsa buna da karsilik verin diyor. bohr ve onun tarafindaki bilim insanlari oyle bir karsilik veriyor ki einstein burada kaybediyor. cunku gercekten de deneylerle kanitlaniyor ki iki dolanık elektron arasindaki mesafe ne olursa olsun, isterlerse ikisi de evrenin diger uclarinda olsun yine de birbirleriyle zamandan bagimsiz olarak, yani ayni anda etkilesiyorlar. deneylerle kanitlanmasina ragmen yine de bunun nasil boyle oldugu hala bilinmiyor. bu yuzden hala bir fenomendir ve cozulmeyi bekleyen olaylardan biridir. cozen direkt nobel odulunu ve milyon dolarlari kapar.
burada atlanan bir şey var. yarıklara konulan detektörler elektronların enerjilerinde değişime sebep olup parçacık gibi davranmaya itebilir. kamera ile gözler gibi salt, etkileşimsiz görsel bir gözlem olduğunu düşünmüyorum. yani beni gördüler siz kaçın gibi bir durum söz konusu değil. ama bu deneyin daha ilginç ve daha sarsıcı farklı yönleri var. şöyle:
iki yarıktan birisi kapatılıyor. elektron tek delikten parçacıkmışçasına geçiyor ve ekrana tam düşecekken kapalı yarık açılıyor. işte o an elektronun geçmişi değişiyor ve ekrana dalga yayılım şeklinde düşüyor. yani elektron zamanda yolculuk yapıyor. ama sorularım var:
birincisi elektron ışık hızında ilerlerken kapalı yarığı ışık hızından daha hızlı bir şekilde açacak teknoloji var mıdır? vardır diyelim. ikincisi, elektron iki açık her hangi bir yarıktan geçtikten sonra ekrana düşene kadar geçen süre tespit edilebilmiş midir? üçüncüsü, peki bir yarığı kapatıp elektron geçtikten sonra hemen o yarığı açınca elektronun ekrana düşme süresi ayrıca ölçülmüş müdür? arada fark varsa elektronun geri gidip iki yarıktan da dalga halinde geçtiğini anlamış olurduk.
elektronlara bir bilinç yüklemek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. ama madde bizim bildiğimiz gibi bir şey değil, her şey titreşim derseniz anlayışla karşılarım.
videoyu seyretmelidir. aslında bu videoyu seyrettikten sonra ateist olmak, pek mümkün olamamaktadır.
linki verilmiş video da çift yarıklı girişim deneyi ayrıntılarıyla anlatılmaktadır. ve büyük fizikçiler konuşturulmaktadır.
ateizmle ilgili birahane tadındaki muhabbetin tam tersine son derece ciddi bir şekilde büyük fizikçiler konuşmaktadır burada, ve boş da konuşmamaktadırlar.
makro dünyada herşeyin normal olduğunu, ancak mikro dünyaya inildiğinde yaşanan ilginçlikleri gözler önüne seren deneydir. ilginç bir paradoks konusuna girmek gerekirse (bkz: Schrödinger'in Kedisi)
teorik parçacık olan kuarklar bulunduğunda nasıl tepki verecek merakla beklenmektedir.
elektronların dalga gibi davranması çin gözlemlenmemesi gereken deneydir. aski takdirde parçacık gibi davranıyorlar.
mahcubiyet ile açıklayabilsek keşke.
insanın aklına elektronların zekasının ve algılama yeteneğinin olduğu düşüncesini getiren ilginç deney.acaba; elektrondan insana kadar herşey, evrensel zekanın bir parçası ve içinde onun özünü mü taşıyor?