şimdi bundan duygusal çatlağı olan herkes haklı olarak hüzünlü bir hikayeyi yatağa atıp ustune yorgan çekebilir.
ama gercekten bazılarıyla sadece sex yapmalısın, beraber uyumamalısın.
öyle bir aksamın gecesinde bu yatakta yalnız uyumanın hafifliği en az o sex kadar güzel olabilir.
hemen bir "keşke" demeye başlamalar, efendime söyleyeyim "keşke yanımda olsaydılar". sevgilin olsaydı ne olacaktı diye sorasım geldi.
örnek: "keşke sevişebilsek, acaba eski sevgilisiyle de..."
severim yıllardır yaptığım şeydir böyle çaprazlama yatınca iki kişi hissi veriyor. ulan kız olsak pelüş ayı ile yatardık en azından yine bir dezavantaj.. şimdi pelüş ayı ile yatmaya kalksak ne derler sonra, laf olur safsata-i mahallede.
yalnızlığın kraliyet yaptığı tek yerdir. senindir yatak, döne döne uyursun. osursan bile o koca yatakta koku sana gelene kadar kaybolur. ohh miss. (bkz: çok yalnızım be sözlük)
yakın bir zamana kadar, iki kişinin, mutlu bir çiftin, ortak rüyalarına ev sahipliği yapıyorsa o yatak;
gece yarısı içeri süzülüveren, sımsıcak bir cana daha kucak açmışsa, bir zamanlar;
bir zamanlar, sessiz gülüşmelere, tatlı kaprislere, birlikte kurulan hayallere sahne olmuşsa;
ve birgün, bir yanınız, bir yarınız, her tarafınız boş kalıvermişse öylece...
o buz gibi çarşaf, sahipsiz yastık ve üzerinizden hiç kaymayan pike acıtır canınızı;
iki kişilik yatak, tek kişilik mezarınız olur her gece...
Geçen yine havada sıcak yattığım yer ısınınca başka yatağa gidiyorum, evdeki bütün yatakları böyle böyle turlarken farketmeden yatak odasına gelmişim, içerde kimse yok yattım yatağa. arkadaş kaç senelik insanım bu kadar huzurlu uyuduğumu bilmem, sonra sabah bi kalktım yatakta ters dönmüşüm pike kıçımın altında bacaklarım 150 derece açık, bi bacağım baza başlığının üstünde yastıklar kayıp falan yok böyle rahatlık. Bu arada yatakodasının gecenin o saatinde neden boş olduğunu hala bilmiyorum.