hem kendi yanlızlığınızı, hemde ayrıldığınız kişinin yanlızlığını hissettiğiniz anlardır. bir zamanlar içine bakıpta eridiğiniz gözler akla gelir. sizin olanlar boş boş etrafa bakınıp "onu" arıyorlar, ya onunkiler... ya eller? karlı bir kış akşamında otobüs beklerken onu sarıp sarmaladığınız ve küçücük parmaklarıyla belinizde hissettiğiniz ısıtmasada "onun sevgisi yeter" dediğiniz eller... bir de dudaklar vardırki kimbilir kaç defa "masumiyet" sözcüğünü sessiz hareketçiklerle anlatmıştır en derinden...
hani, evde cift olan corabin tekinin bulunmamasindaki, bir teki bir sepette ,digeri yatagin altinda ise yaramaz bir ciftin, teki olma zevkini cikarir. Taki bulusma anina kadar yasadigi yanlizliktir.