doğa yürüyüşüne çıkmışsınızdır. uzun süre kavurucu güneş altında yürüyünce boğazınız kurumuştur. köye ulaşır ve çeşmesinden kana kana, buz gibi suyu içerisiniz. derin bir ' oh ' çekmek için birebirdir.
uludağ yolunda içmezseniz ayıp olan eylemken, kimi şehir merkezlerinde mide ağrısı yaratan eylem. dünya modernlik kavramıyla yıllandıkça metropollerde tadı kaçmaktadır.
çocukken her gün maç yapardık mahalledekiler ile. sahanın 10 dakikalık mesafesinde de bir çeşme vardı. ev daha yakın olmasına rağmen oraya giderdik maçtan sonraki yorgunluğumuzu gidermek için. sonrası malum çeşmeye beton döktüler. devir tasarruf devri sonuçta (!)
Hala yaptığım. Sanki şişe suları başka yerden dolduruyorlar. Türkiye'de şişelenip satılacak kadar su yok zaten. Ha ağır mı geliyor? Biraz bekletin. içine de biraz karbonat karıştırın şişelenmiş su gibi olur zaten. Tırsıyorsanız, filtreleme kaynatma gibi seçenekler de var.Hatta ilk başta da yapabilirsiniz. Ben her zaman içtiğim için çok Fazla umursamıyorum
Evde su bitmiş derdiyle uğraşmamak, plastik damacanalardaki değil cam bardaklardan sağlıklı bir şekilde içmek ve restoranlarda bedavaya su almaktır. Artık Türkiye’de mümkün olmadığı gibi, yurtdışında ‘nasıl yani siz baya Türkiye’de suya para mı veriyordunuz?’ Tepkileriyle karşılaşmanıza sebep olur. ‘Biz Türkiye’de nelere, kaç para veriyorduk bilsen ağlarsın’ diyemiyorsun tabi.