Saatlerce izliyorum..
sabah uyandığını ordan görüyorum, okula gidişini, sevgilisiyle konuşmasını bile ordan izliyorum.
Uzaktan sessizce sadece izliyorum...
bir de bunu karşılıklı yapmaktır ki resmen bu sessiz iletişim kurmaktır. wpde öyle 3-5 dakika izliyoruz birbirimizi, bir kavga dövüş çıkmış, dargınız. aslında benim sinirlerim zıplatılmış, o da hatasının farkında. ancak affetmem için içten içe yalvarıyor ama daha fazla denemeye de takati kalmamış. ben de şefkatle karışık bir halen affedememe durumu var, sadece izliyorum. sonra yazıyorum;
-ne bakıyorsun öyle aptal aptal?
saniyesinde cevap geliyor.
+hiç.
biz biliriz o hiç'i. için içini yiyor değil mi? fakat bu masum görünen sevginin ilerleyen zamanlarda bir ihanete dönüşmesi ve o insanın asla bir daha böyle kalmayacak olması ve bozulması... masumiyetinin düzülmesi ve ruhunun kahpeleşmesi bedeninin masumiyetinin önüne çoktan geçti.
karalığa meyil etmiş zihinlerin kahpece parlak fikirleri. cinsiyet fark yapmıyor.
Ben senin en kötü anlarımda Çevrimiçi olmanı özledim. Mause oku ile duvar fotonu okşadım. Parmesan sosla morine edilmiş Kobe bifteğim diye methiyeler bile düzerler üstad.*