evet efenim içerisinde bulunduğumuz ve yaşadığımız çevrenin hukuk kuralları ile korunup korunamayacağı tam bir sorundur. hele ki hukukun yarım yamalak işlediği ülkemizde bu sorunsal daha da kafa almaz hale geliyor.
küresel ısınmanın dibe vurduğu dünyada türkiye de nasıl uygulamalarla çevre korunabilir deyü düşünmekten kendimi alamıyorum.
kyoto'yu taze imzalamış bir ülke olarak türkiye'nin korunabilmesi gerekir; fakat insan hakları bile hukuk kuralları ile korunamazken, daha kırk fırın ekmek yenmesi gereken durumdur.
O hukuk kurallarını koyanlar memleketin derelerini parselleyip set çekenlerse zor bu iş. Öncelikle devletin büyük şirketleri engellemesi lazım ki bu işleri meşrulaştıran yine bu devletlerdir. buda yaşadığımız sistemlerde pek mümkün olmayacağı anlamına geliyor.
insanların kafasına çevre koruma bilincini yerleştirmediğiniz sürece hukuk kuralları koymuşsunuz, silah dayamışsınız kafalarına ne farkeder. ben denize karpuz kabuğu atıp bundan zevk alıyorsam önce zihniyetimi değiştirmelisiniz. bunun için de hukuk kuralları koyulur, yaptırımlar yapılır vs. lakin kapalı mekanlarda sigara içmeme yasağının yeterli bi yaptırım olmadığı da aşikar. netice de o da hukuki bir yaptırım. sigara içme oranında ise pek bir azalma yok neticede.