vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
o kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
değil mi ki kötüler kadı olmuş yemen' e
vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
seni yalnız komak var ya, o koyuyor adama.
Öyle Bir Hayat Yaşadım ki
Cenneti de Gördüm Cehennemi de
Öyle Bir Aşk Yaşadım ki
Tutkuyu da Gördüm Pes Etmeyi de
Bazıları Seyrederken Hayatı En Önden
Kendime Bir Sahne Buldum Oynadım
Öyle Bir Rol Vermişler ki
Okudum Okudum Anlamadım
Kendi Kendime Konuştum Bazen Evimde
Hem Kızdım Hem Güldüm Halime
Sonra Dedim ki Söz Ver Kendine
Denizleri Seviyorsan, Dalgaları da Seveceksin
Sevilmek istiyorsan, Önce Sevmeyi Bileceksin
Uçmayı Seviyorsan, Düşmeyi de Bileceksin
Korkarak Yaşıyorsan, Yalnızca Hayatı Seyredersin
Öyle Bir Hayat Yaşadım ki
Son Yolculukları Erken Tanıdım
Öyle Çok Değerliymiş ki Zaman
Hep Acele Etmem Bundan Anladım
Kendi Kendime Konuştum Bazen Evimde
Hem Kızdım Hem Güldüm Halime
Sonra Dedim ki Söz Ver Kendine
Denizleri Seviyorsan, Dalgaları da Seveceksin
Sevilmek istiyorsan, Önce Sevmeyi Bileceksin
Uçmayı Seviyorsan, Düşmeyi de Bileceksin
Korkarak Yaşıyorsan, Yalnızca Hayatı Seyredersin...
nietzsche'den sevgilisi salomeye..
Bu acıyı Cesar Vallejo olarak çekmiyorum. Şu anda ne sanatçı, ne bir insan, hatta ne de bir canlı varlık olarak acı çekmiyorum. Bu acıyı bir Katolik, bir Muhammedî yahut dinsiz olarak çekmiyorum.
Yalnızca acı çekiyorum bugün. Adım Cesar Vallejo olmasaydı da çekecektim bu acıyı. Sanatçı olmasaydım, aynı acıyı duyacaktım yine. insan da olmasaydım, hatta canlı varlık ta, böylesine çekecektim bu acıyı. Katolik te olmasam, tanrı-tanımaz da olmasam, Muhammedî de olmasam yine acı içinde olacaktım. Bugün en dipten başlayarak acı çekiyorum. Yalnızca acı çekiyorum bugün.
Açıklamasız bir acı içindeyim şu anda. Öyle derin ki acım bir sebebe bağlanamaz, bir sebebe de bağlanamaz. Sebep ne olsun ki? Ona sebep olabilecek önemdeki şey nerede? Hiçbir şey sebebi değil, hiçbir şey ona sebep olacak güçte değil. Bu acıdan doğan şey ne işe yarar.
Benim acım bir tuhaf kuşların kuzey ve güney rüzgârlarından döllenip saldıkları tarafsız yumurtalardandır. Sevdiğim kız ölseydi, acım çektiğim acı olmakta devam ederdi. Boynumu kesselerdi usturayla, ben yine şimdi duyduğum acıyı duyardım. Bu hayatta değil bir başka hayatta olsaydım çekeceğim bundan başka bir acı olmazdı. Bugün en yücelerden başlayarak acı çekiyorum. Yalnızca acı çekiyorum bugün.
Açların acısına bakıyorum da benimkinden nasıl da uzakta görüyorum onu. Açlıktan ölecek olsam, bir ot olsun biterdi mezarımda. Aynı şey âşıklar için de öyledir. Âşığın kanı, hangi kaynaktan ve ne yöne aktığı belli olmayan benim kanım yanında nedir ki?
Şimdiye dek evrendeki her şeyin kaçınılmaz olarak baba-oğul bağlantısı içinde olduğunu düşünürdüm. Oysa bugün işte bakın ne babadır benim acım ne oğul. Batan gün olmaya tümseği yok, fazlasıyla sinesi var doğan gün olmak için ve loş bir yere konacak olsa hiç ışık salmayacak, aydınlık bir yere koysan gölgesi olmaz. Bugün acı çekiyorum, olsun ne olacaksa. Bugün acı çekiyorum yalnızca.