soru : beyazıt camiinden cuma namazı sonrasında çıkıp, eylem yapan gruba neden müdahale etmiyorsunuz?
cevap: onlar, bizim kardeşimiz, bacımız. onlara vurmayız.
------------------------------------------------------------
zeka seviyesine göre alınsa en azından 10 yaşında bir çocuk zekası şartı koşulsa yüzde doksan civarı atılır. diğer yüzde on ise meslek alışkanlığı olarak rüşvetle testi geçer.
kendilerini sade vatandaşın sahibi sanan,içlerinde her ne kadar efendi iyi niyetli insanlarda bulunsa,çoğunluğunu hacı hoca cemaatin referans gösterip polis okullarına soktuğu işe yaramaz insan topluluğu.
LRAD adlı cihazı bir an önce kullanmaya başlaması gereken Türk polis teşkilatı birimidir. Özellikle toplumsal eylemlerde sis bombası kullanımı artık pek işe yaramamaktadır. bu hem eylemlerin uzamasını, hem de polisin imajının zedelenmesi demektir. ancak ısı yayan ve yaklaşanın vücudunda yanık hissi veren (vücudu yakmaz ama acı verir) LRAD adlı aletin kullanılması ile çoğu sokak eylemi çok kısa sürede bastırılacaktır. Aynı zamanda boyalı mermi-plastik mermi atan silahların da kullanımının yaygınlaşması gerekmektedir. Hem vereceği acı ile daha caydırıcı olacak hem de göstericilerin bünyesinde bırakacağı izden dolayı bir kovalamaca sırasında eylemde bulunanların daha kolay tespit edilmesini sağlayacaktır.
pomem ve pomyo'dan mezun olan polislerin ilk aşamada büyük ihtimal göreve başladıkları yerdir. lise ortamı gibi samimi bir ortamları vardır, üniversite okuyanları biraz daha medeni olmakla birlikte pomyo mezunları üniversite ortamı yerine 2 yıl onlarca erkek aynı yerde kaldıklarından biraz kıroluk barındırmaktadırlar. ama hepimizde de biraz olsun kıroluk yok mudur ki zaten? neyse efendim bu polisler görünenin haricinde saatlerce nöbet tutup bariyer, arama noktası gibi zamazingoların kurulup kaldırılmasında çalışmaktadırlar. son diyarbakır maçında gördük ki, kendilerine hala ihtiyaç vardır, atılan taşlara göğüs gerecek, sabır gösterecek...
ÜLKEMiZiN EN SABıRLı GÖREVLiLERiDiR. bu kadar provakasyona, bu kadar iftiraya rağmen hala görevini eksiksiz yerine getirmektedir. kendine ait mahkemesi de yoktur ki komutanları, pardon amirleri kollasın da yırtsın!
hukuktan da anlamaktadırlar, insan psikolojisinden de. tek bir kötü tarafları vardır, psikoloji bozarlar. ama sadece çetecilerin, teröristlerin ve hortumcuların psikolojisini!
hukuk kavramının yanına bile uğramadığı sağcı takımının sürekli olarak yalakalık yaptığı polis gücüdür. eğitimleri yetersizdir ve çoğu zaman orantısız güç kullanıp insanları mağdur ederler. pkk lı göstericilere ise uzaktan su sıkmakla yetinmeleri bunlara yalakalık yapan sağcı takımı tarafından nedense hiç sorgulanmaz.
insanların şiddete başvurmadıktan sonra demokratik yollardan haklarını aramaları en doğal haklarıdır. bu çağın insanı koyun değildir.
günün birinde bunlardan eşşek sudan gelene kadar dayak yiyen sağcı takımı o dayağı yedikten sonra yüzsüz yüzsüz " nush ile uslanmayanı tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" diyemeyecektir.
kızılayda rutin görev icabı beklediklerini gördüğüm zaman "ah ulan ben niye bunların arasında değilim" diye hayıflandığım, okulu * bitirince polis olup aralarına katılmayı istediğim emniyet teşkilatının bir birimi.
emniyet teşkilatı içinde arkadaşlık/birlik/dostuk kavramlarının tam olarak yaşandığı yer. ehh öyle olması da lazım. toplumsal olaylarda birlik olacaklar ki, karşılarındaki devlet karşıtı insan topluluğunu ekarte edebilsinler. yanlış bilinen bir duruma da açıklık getirelim. çevik kuvvet bireysel hareket etmez. yani sizin kişisel herhangi hareketiniz ya da küfrünüz hepsine yapılmış sayılır. ve bir kişiyi değil hepsini karşınızda bulursunuz.
memur, emekçi, devrimci ayağına yatıp gerçek emekçinin adını kirleten anarşist abuzerlere geleneksel kızıl dayağı törenlerinde odunu veren aslan parçaları. emniyetin son çalışmasıyla birlikte göbekli tiplerin bulunmayacağı toplumsal olaylara müdahale amacıyla kurulan polis birimidir. anasının babasının binbir zahmetle okumaya gönderdiği , bonus kafa abuzer itleri ve anarşist-bölücü sürtükleri korkutan polis birliğidir. o kadar copu ben yesem ben de korkarım.
efendim kimseyi küçümsemem bu tip konularda fakat (1 mayıs sabahı) yaşadığım bir olayı anlatmadan edemeyeceğim.
1 mayısta herkeze tatil olmuyor tabi ki. Sabah işe giderken m.köy metro çıkışında arkadaslar toplanmış kumanyalarını yiyorlardı. toplandıkları yerde m.köy metro çıkışının etrafıydı ki orayıda çevirmişlerdi. uyku sersemi birazda alışkanlıktan yukarda ki durağa doğru yöneldim. Bir tane polis arkadaşta burdan gidiş olmadığını ve ilerden yukarı çıkmam gerektiği konusunda uyardı. Nacizane bende dediğini uygulamak istedim. Fakat yerde oturan,kumanyasını yiyen bir çevik kuvvet vatandaş ile benim aramda geçen diyolog;
100promil:+
çevik kuvvet : -
- arkasım duymuyormusun. ordan gidiş yoq dedikk.
+ duymadım.
- işine geleni duyuyorsunuz zaten.
+ pardon ! (durulup adamın yüzüne bakılır)
- dediğimi duydun.
+ adammı zannediyorsun şimdi sen kendini. maçlar, 1 mayıslar olmasa yatacak yeriniz yok sizin. hala gelmiş artistlik yapıyorsun.
- (tabi arkadas etrafında ki meslektaşlarına rezil olmamak adına kalkar ayağa) ne dedin sen.
+ işine geleni duymakta özgürsün arkadaşım * ! otur yerine gerilim yapma sabah sabah.
derken zaten etrafta bir dünya polis olunca hoppp mopp olaylar büyümden sivil * bir polis koluma girip polis barikatının dışına çıkardı beni. Zannedersem arkadaşının yaptıgı terbiyesizliğin farkındaydı.*
Şimdi bu olaylardan önce şu soruyu sormak lazım;
Zaten metro m.köye kadar gidiyor. Madem orasını polis barikatla çevircekti de o zaman niye o durağıda kapatmadılar. Madem kapatmıyorlar niye insan gibi izah etme gereği yerine işe giderken sabah sabah moral bozucu hareketlerde bulunuyorlar.
Çevik kuvvetdeki arkadasların zannersem ki bunu stadlarda da görüyoruz 1 mayıs ta da gördük * sorgusuz sualsiz joplama iç güdüleri var. bununda tek sebebi polis mertebesinde olamamalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Bundan ötürü sorunları var arkadasların.
Ayrıca ben bu olayda jop yemedim ki o laflardan sonrada çok şaşırdım nasıl yemedim diye o da ayrı bir konu...
son günlerde kampüste* sık sık karşılaştığım abilerim, ablalarım. öyle ki onlarla kah yemekhanenin önünde çay içerken, kah bankamatikte sıra beklerken veya markette alışveriş yaparken karşılaşmak mümkün. inanıyorum ki devamsızlıkları benden daha az yakında yerime imza atmalarını rica edebilirim. ama çevik kuvvet çelik job olayı biraz iştahımı kaçırıyor.
