vücudunun görünmeyen yerlerinde ekstra organlar, uzuvlar olacak diye korku dolu seneler geçirmiş nesildir. küçüktük tabi o zamanlar bu çernobil patladıydı işte seksenlerin sonlarında etkileri sürüyordu hala. doksanlarda bu mutantlı film furyası patlayınca bayağı bir endişe olmuştu bizde de çıkar mı acaba 3.göz 11.parmak falan diye. nasıl olmasın ki bu topraklarda kanser denilen illet doksanların ortalarından itibaren patladı zaten..
1990 Ankara yenidoğan ilk öğretim okulunda öğrencilere bedava dağıtılan fındık, üzüm ve çay'dan nasibimizi aldık.. adamlar bizi baya baya zehirlemişler.
bir kısmı artan kanser vakalarına dair istatistiklere girdi ne yazık ki.
bugün daha önemli bir sorun var. ergene nehri kanser saçıyor. sağlıga zararlı agır metaller içeren atık suların karıştığı nehrin sularıyla tarım yapıldığından agır metaller mahsüllere de geciyor. civarda yaşayan insanlarda kanser vakaları büyük artış göstermiş. ancak önlem alan yok.
yani çernobil'den ders almadık ve ancak 30 küsur yıl sonra bu konuyu irdelemek giden canları geri getirmiyor zaman ergene konusunda tepki verme zamanı. çok geç olmadan.