Bu Blog yazısını okuyan 3 çerkes kızı sayfa admini ile iletişime geçerek, admine şu soruları sormuştur ve adminde bunu şöyle aktarmaktadır:
"Size hak veriyoruz ve çabanızdan dolayı da sizi tebrik ediyoruz fakat;
Üniversitelerin güzel bölümlerinde okuyan, gelecek vaadeden ya da ailesinin ekonomik ve sosyal konumu biraz daha iyi olan bizim gibi genç kızların derneklerde ne bulabileceğini, derneklerde bize gerçekten de kapasitemize uygun görevler verilip verilmeyeceğini, erkeğimizi sevip saymamıza rağmen derneklerdeki çerkes erkeklerinin neden genelde gereksiz şakacı, laubali ve işi olmayan ya da üniversitelerin kötü bölümlerinde okuyan erkekler olduğunu, düğün ortamlarındaki durumun da neden farklı olmadığını, okuyan ve iş sahibi olan ya da iyi iş sahibi olan çerkes erkeklerinin derneklere ve çerkes ortamlarına katılmadığından dolayı bizim de onlarla tanışma imkanımızın olmadığını ve bundan dolayı da malesef yabancı evlilikler yapmak zorunda kaldığımızı, bu sıkıntılardan dolayı üniversite ve sonrasında çerkes olmayan erkeklerle doğal olarak sevgili de olduğumuzu, dolayısıyla bu konuların nasıl çözüleceğini de bize söylerseniz sevineceğiz.
Teşekkür ederiz."
Buda olaya bir Çerkes Erkeği olarak, benim getirdiğim bakış açısıdır
Bakınız, bayan arkadaşlar bu tür soruları soruyorlar ama işin şu boyutu da var, bu durumu yaşayan erkeklerde mevcut. Özellikle bende bu derneklerdeki durumdan rahatsızım. Gidiyorsunuz, görüşüyorsunuz ama bir bakıyorsunuz, kimsenin dernek falan umurunda değil. Şu mali atan arkadaşlar nasıl atmışlar bilmiyorum ama "Üniversitelerin güzel bölümleri, güzel işler vs." tarzı yaklaşımlar iyi niyetinizi sorgular cinste yaklaşımlar olmuş. Tanımlamayı daha düzgün kelime seçimleri ile taçlandırabilirdiniz. Bu şekilde biraz itici duruyor açıkçası. Ayrıca, çerkes olmayanlarla evlenmek zorunda kalıyoruz gibi yaklaşımlar maalese biraz garip açıklamalar. Bu işler zorunlulukla olmaz. Zorunlu olarak evleniyorsanız, bunun adı çıkar ilişkisinden öteye geçmez ki, kimseyi eleştirme hakkınız olmaz o zaman. Bunun içinde kimse sizi yargılayamaz, işin o boyutu da var tabi. Blog yazısına gelecek olursak, çok uçlarda ve bence düşünülmeden yazılmış çoğu şey. Siz kimseye etnik kimliğini kaybetmesin diye, okuma veya çalışma gibi yaklaşımlarda bulunamazsınız. Ben kendim Çerkes' im Mühendis oldum, çalışıyorum ama Çerkes liğimden hiçbir şey kaybetmedim. Siz hangi sıfatla insanlara bu tür yaklaşımlarda bulunuyor ve insanları yargılıyorsunuz bunu da anlamak mümkün değil. Aptal, Gavat gibi terimler kullanarak kendinizi küçültmekten öteye gitmemiş yazdıklarınız. Düşünecek ve söyleyecek şeyi olmayanların başvurduğu küfür ve argo söylemler maşallah yazıda gırla. Blog sayfasının başlık kısmında "insanı merkeze alıyoruz. Her tür zulme, kötülüğe karşıyız. Siyasi kaygımız yok.'' diyorsunuz ama insanlara hakaret edercesine söylemlerde bulunarak, zulme ortak oluyorsunuz, kötülük yapıyorsunuz. insan odağını tamamen ortadan kaldırarak, kendi düşüncenizin üstünlüğünden bahsediyorsunuz. Size hak veriyoruz diyen kızları da anlamak mümkün değil, kendinizi burda anlatıldığı gibi başkalarıyla gönül eğlendiren evlenen bireyler olarak mı görmektedirler? Yazıktır günahtır. Böyle Çerkeslik olmaz.
Günüzmüzde sayıları bi hayli azalmıştır. Dünya çerkez kızları koruma derneği tarafından korumaya alınmalıdır ırkları aksi takdirde yok olup gidecektir.
günümüzdekiler uzun ve zayıf değillerdir çoğu çekik ve renkli gözlüdür ve çoğunun gözü dışarıdadır namuskavramı kalmamıştır artık. ve hepsi kendilerini üstün olarak görür bunuda heryerde belirtir. (görmemişerdir) /sonradan görmelerdir.)