Döneminde yunan ordularına direniş göstermiş, bu arada halkı bi nebze sömürmeyi unutmamış ve sonrasında kurulan düzenli Türk ordusuna girmeyi reddetmiş, sonrasında da TBMM den vatan haini ilan edilmiş kişidir.
Edit: bu entry i eksileyen zihniyetin tarih bilgisinden şüphe duymaktayım.O dönemi iyi araştırsınlar, burda seri eksi verip g.tlük yapmasınlar.
--spoiler--
Beni ihanetle itham edenlere soruyorum: Ben ne zaman, hangi tarihte ve mevzide esasen müdafaa ettigim cepheden bir adim dönmüsümdür, bir tek kardes kani dökmüsümdür?
--spoiler--
bir de hala "ingiliz polisi tarafından yakalanıp türkiye'ye teslim edildiği" yalanını sıkan yalancı oğlu yalancılar var ki ne desem boş!... bunlar böyledir: yalanı büyük tut ve sürekli tekrarla. inanan bulunur elbette...
anlaşılan türkiye'ye teslim edildikten sonra, türkiye ürdün'e iade etmiş(!) ve orada gebermiş!...
hainlikle uzaktan yakından alakası olmayan gercek bi vatan savunucusu;bi kahramandır.kacmıs ve canını kurtarmıstır.kacmayan mustafa kemale kafa tutanların sonu ortadadır.ali şükrü bey in basına gelen istiklal mahkemelerinde işlenen cinayetler; izmir suikasti sonucu idam edilenler ethem beyin burdan gitmekte ne kadar iyi yaptıgının delilidir...
not:kişisel fikrim albay ismet gibi beceriksiz kabiliyetsiz bi adam yerine batı cephesi ethem beyin komutası nda olsa onun taktiği vur-kacı secilse savas bu kadar uzamaz bazılarıda kahraman olamazdı...
kimi çarıklı erkanı harbin, düzenli yunan ordusuna karşı, kendisinin savunduğu vur kaç taktiğine devam edilseydi zaferin daha erken kazanılacağını iddia ettiği haindir.
aslında yanıt vermeye bile gerek yok böyle mallara... lan çerkes ethem vur kaç yaptı da yunan işgali altındaki hangi toprağı kurtarabildi ey ahmak? kemalistler kaçmaz, vurur... kaçak, dönek, işbirlikçi, teslimiyetçi, hain yobazlar böyle meselelerden anlamaz.
"Suçlular affedilmeyi kabul eder, ben suçlu değilim. Aziz vatan için herkesten önce yola çıktım, mevki ve şeref düşünmedim. Bu durumda dönmektense iftiraya uğramış bir mağdur olarak ölmeyi tercih ederim. Bugün dahi sebeplerini bilmediğim için izahtan mahrum olduğum sebeplerle memleketim, vatandaşlarım ve tarih huzurunda ihanetle tescil edilmiş durumdayım. Kesinlikle ithamların ağır mesuliyetine layık bir günahkar değilim; fakat gerçekleri tarafsız bir mahkeme huzurunda izah edebilecek miyim? Hayır. O halde gurbette devam edecek ve gurbette öleceğim. Ta ki akıbetim günün birinde o ilk günlerin tarihini yazmak isteyen kimselerin dikkatini çeksin ve meseleyi baştan sona ele alsınlar. Belki çok hatalarım olduğunu, fakat asla vatan haini olmadığımı tespit etsinler."
çerkes ethem.
Kullanılıp atılmaya çalışılmış gururlu ve asi çerkestir.. En baba isyanları bastırmış, milli kuvvetlerin en yağız en cengaver savaşcısı olmuş, yeri düzenli orduyla sırf adı tarih kitaplarına geçsin diye ismet inönü gibi bi çapsıza verilmeye kalkışılmış, bu ülke için çapsızlardan Daha çok emek harcamış adamdır.
Gururunu ve haklılığını şu satırlardan anlayabilirsiniz.. Çerkes kökenimle tekrar gurur duydum..
Başta ismet Paşa olmak üzere, “icra”nın başında bulunan “Ankara Ekibi”, Çerkes Edhem’in BMM Genel Kurulu’nda coşkuyla karşılanmasını ve dakikalarca alkışlanmasını içlerine pek sindiremiyorlar… Çerkes Edhem ise sürekli alkışlar karşısında çok sıkıldığını, hatta terlediğini yazıyor hatıralarında… ilk kez karşılaştığı ismet Paşa hakkında ise şu tespitleri yapıyor: “ilk defa karşılaşıyorduk. Daha sonra hayatımdaki menfilik ve haksızlıkların kaynağı olan bu zatın ilk anda üzerimdeki intibaının derin olmadığını, çehresinin ve hareketlerinin bariz hususiyet ifade etmediğini itiraf ederim. “Fakat konuştukça ve fikirlerini dinledikçe, onu birçok meziyetleri bulunan erkân-i harp hususiyetleri taşımakla birlikte hiçbir zaman zaferi temsil edecek kumandanlık vasfına sahip bulamadım.”
Kurtulus zamaninda nasil ki lazlarin ya da farkli osmanli etniklerinin, ornegi gorulmese de kürt(!)lerin de yardimi dokunmustur. Bundan mutevellit her yardimi dokunanin, kalkip kendine devlet icinde devlet kuramacagi gercegi goz onune alininca, ethemin yaptigina hainlik demek pek de yanlis gelmiyor. Savasanlar, yardim edenler Türk ulusu adina ugrasmis, bu ugurda can vermislerdir. Digerleri de hain sifatiyla tarihe kara kalemle islenmistir.
Tarih; tekerrurden ibaret ve bu gunlerimizdeki bu asagilik olaylar ayni ethemin hain sifatini almasi gibi, bas taci edilenlerin de alaşagi edilmesini bir çirpida kaleme alacaktir.
"Ethem Bey’in düzenli orduya karşı çıktığı söylentisini çürüten en önemli kanıt, Ali Fuat Paşa ve askerleriyle omuz omuza düşmana karşı çarpışması, Ali Fuat Paşa’nın da sözünden çıkmamasıdır. Ethem’i “çıldırtan”, kendisi iç ve dış düşmana karşı savaşırken ismet Paşa’nın çok sonradan Milli Mücadele’ye katılması ve hak etmediğine inandığı Batı Cephesi Komutanlığı’na getirilmesidir. (a.g.e) Yani Ethem’in duruşu, düzenle değil ismet Paşa’yla ilgilidir kısacası. ismet Paşa da bunu doğrular zaten: “Ethem ve kardeş leriyle çatışmam, Garp Cephesi Komutanlığına gelmemle başladı!”
Davasında haklıdır. Çekerim emaneti sikerim adaleti demiştir. Çerkeslerin en çok sevdiğim yönü de budur. Haksızlık yanlış karşısında asla susmamaları, başkaldırmalrıdır.
bu adamın tek başına dağlara çıkması, insanları örgütleyip yunanlılara veya içteki isyancılara karşı mücadele ettiğini söylemek doğru olmaz. kendisi bildiğim kadarıyla ittihatçı ve teşkilatı mahsusada çalışmış birisi. zaten mütareke dönemi ittihatçıların köşelerinde oturmadığını biliyoruz. erkanı harbiyede bir çok vatansever subay vardı. tıpkı mustafa kemal gibi anadoluda hareket başlatması olası.
fakat kadrolar farklıydı. çerkes ethemin ''tasviyesini'' ittihatçıların tasviyesi dahilinde düşünmek lazım. bu kapsamda gizli karakol cemiyeti dahil ittihatçı yapılanmalar bir bir ortadan kaldırıldı. bu insanlar da vatan için çalışıyorlardı. ama milli mücadele aynı zamanda iktidar savaşıydı kaybettiler.