Yaşamaktan mutluluk duyduğum güzel istanbul semtidir.tarihi çınaraltı çay bahçesine indiğinizde tanıdık biriyle karşılaşmamak bu semtte oturan bir insan için imkansızdır.
iki gün önce tam kulelinin önündeki sahildeydim. bunca zamandır burayı nasıl atladığıma hayret ettim. ne kadiköyün karmaşası ne üsküdarın kalabalığı vardı ortalıklarda...
meşhur çınaraltının olduğu meşhur çay bahçemizdeki hizmet göz doldursa da (!) manzara için değer dediğim yerdir.
kıvrılan sokaklarında küçük metrakarelere sığdırılmış nefis çikolata diyarı "çikolata kahve" bana eşsiz tecrübeler yaşattığından dolayı istanbuldaki en sevdiğim mekanlarından biridir.
"saçların rüzgardan dağılıyor, yüzünün önünde sallanıp duruyor. dut ağacına bağlanmış bir ip gibi. ipte küçük, daha yedi yaşında esmer bir kız sallanıyor. gülüyor...
her rüzgarda doğuyoruz seninle. ölmüyoruz keza. her doğduğumuzda farklı yaşta, farklı bir saçta buluyoruz kendimizi. her sallanışımız senin saçında, en yüksek için. tam en yüksek derken en aşağı,en aşağı derken en yukarıyı görüyoruz seninle.
salıncakta salepler içiyoruz, dökmüyoruz ama.senin saçların tutuyor her el attığımız şeyi bizde zaten. çengelköy'de iki adet insancık, okuyoruz, yokluyoruz...
konuşuyoruz saatlerce susarak. susuyoruz. sustukça susuyor, susadıkça su içiyoruz birbirimizin gözlerinden. bir açık çay var çengelköy'de, bir de sahlepimiz var."
yaşadığım güzel yer,şirinmi şirin canınız sıkılınca inin sahile meşhur simiti ve bir bardak çayıyla kendınize geleceksinizdir çınar altında otururken,insanı rahatlatan bir havası vardır yaz kış güzeldir...
ara sokakları dizilerin vazgeçilmez mekanlarıdır. nedense hiçde rahatsız olmazlar o koca çekim kamyonlarıyla dar sokakları işgal etmeye. onun dışında çengelköy salatalığı vardır en meşhurundan, birde kurban zamanı kokusundan geçilmez. çünkü boş arazilerin hepsi sürülerle dolar.