sahip olduğum bir hede. çiğnerken dişime çarpmasa seveceğim metal parçasındır. delindikten sonra dudak bükerken acır. saça takılırsa acıdan çıldırtır. bi şeyin çarpması halinde de çok acır. yani bu hede acır da acır. *
insana yemek yemesini ogretiyor. meger onceden hayvan gibi yemek yiyormusum. ama şimdi oyle mi? hayır. yemek yerken ne zaman hayvanlaşsam takılıyor ve acıtıyor; "olum insan gibi ye şu yemeği" diyor. e haliyle bi zaman sonra insan gibi yemek yemeye başlıyorsunuz... cok da ciddiyim.
sahsimda 2 tane var ama ikisi de acimadi. ama aciyan bir an soyleyeyim. piercingi cikarip uzun zaman takmayinca tekrar o delige yerlestirmek sizlatir biraz.
takanları daha doğrusu takabilenleri ayakta alkışladığım süs için kullanılan metal parçasıdır. takanları izlemek bile ayrı bir ekşındır:
- hüso sence yutar mı abi bu sandaviçi yerken?
+ kemal yahu acımıyor mu oğlum, bir kere dokunayımmı len?
- ya bir piercing bir insana bu kadar mı yakışır, çıkıyor mu o?
taktırdıktan sonra bazılarının "ordan su çıkmıyo mu" diye sorup merak içinde benden cevap beklemelerine sebep olan takmaktan pişman olmadığım aksesuar.
kızlara en çok giden piercing türüdür. taktırdıktan bir süre sonra o delik su çıkaracak kıvama gelir. * çevremdeki çoğu arkadaşımın defalarca yuttuğu piercing çeşididir ayrıca.
yıllarca kaş piercingi istedikten sonra alkollü(daha doğrusu alkol benli) bir günde edindiğim zımbırtı.
arkadaş ne ara nasıl fikir değiştirdim zerre fikrim yok.
bir dönem çok moda olan, şu sıralar eski popülaritesi pek kalmamış zımbırtı.
yemek yerken insanın dişine takılmasa aslında şahane ötesidir. ayrıca bi hafta boyunca dış tarafı bactroban pomat ile temizlemek, ve su teması olursa dış tarafı kuru tutmak önemlidir.
Ayrıca yapılırken acımasa da yapıldıktan sonraki bir kaç gün sızım sızım sızlamaktadır. Sızlamasa ne de güzel olacaktır.