2 gün annesinden uzak kalınca özleminden ağlayan 30 yaşlarında bir insana sahip yarışmadır.
ahah o nasıl bir yapmacıklıktır ya?
yememekle sınanan bu insanların eski yemekteyiz yarışmacıları olması da ironik olmuş tabii.
ha bir de bir dış ses var ki, kendisini testere sanıyor.
haydi bakalım sonumuz ne olacak.
edit: oha şu an 3. saatin içindeler ve ağlamaktan ölecek adam annesiyle konuşuyor diye.
herkes de ona üzüldü, topluca ağlıyorlar.
bu ne lan aylardır kampta falan mı bu insanlar, yoksa iyice aptal yerine mi konuyoruz?
show tv de 8 şubat 2011'de başlayacak olan yarışma.
daha da fenası, gördüğüm kadarı ile bu yarışmacılar yemekteyiz eskileri. horlayan adam bir restoran sahibiydi ve milletin yaptığı görgüsüzlükler yüzünden herkesi itin götüne sokmuştu; diğer laz şiveli kadın da şaduman mı ne bir kadın vardı, trabzonlu; kolbastı falan oynatmıştı evinde.. geri dönmüşler.
show tv'nin bu yeni yarışmasının tanıtım videosunu izleyince aklıma, cube, total recall, das experiment gibi filmler geldi. bakın size söylüyorum (yani tamam ben pesimist bir insannım ama)bu yarışma yakın gelecekte demin örnek verdiğim filmlerde yaşananların gerçekleşeceğinin önemli bir işaretidir. çok ciddiyim. her şey televizyon denilen "beyin iğfal şebekesi" tarafından öyle alıştıra alıştıra, öyle normalleştirilerek bize sunuluyor ki, yakın gelecekte canlı yayında insan avları izlemeye başladığımızda bunu çok normal karşılayacağız hepimiz. reyting için bize neler izletecekler, para için insanlara neler yaptıracaklar, inanamayacaksınız. ne demek istediğimi anlamak için lütfen total recall'ı izleyin. bu film 20 yıl önce yapıldı. ama tartıştığı konu itibari ile eskimemiş bir filmdir. izleyin ne dediğimi çok iyi anlayacaksınız. "çember" denilen yarışma sadece bir başlangıç...
show tv'de başlayacak olan yeni bir yarışma. jeneriğinde bir çember ve içinde ayakta duran insanlar var. irade, dayanıklılıktan bahsediyorlar. ödül 100bin lira.
şurdan başvuru yapabilirsiniz. niye bu kadar reklamını yaptım, sanki yüzde alıyorum!
bu şarkıyı anlatmak için kelime bulamıyorum. şarkıyı açın, içkinizi yudumlarken derya köroğlu'nun muhteşem seslendirdiği şarkının söz ve ritminde kaybolun.
2 arkadaş tarafından yapılmış gayet hoş bir coverı bulunmaktadır. dinlemenizi tavsiye ediyorum. bahsi geçen cover;
3 gün boyunca aralıksız dinlediğim şarkıdır.. Ayrılmışsız hatundan bunalımdayız.. Gidip müslüm ferdi izzet alişan özcan dinleyecek bi insan da değiliz.. Gittik hocam, indirdik böyle imesh diye bir program varmış.. Attık telefona.. Sonra telefonu şarja taktık, açtık şarkıyı.. 3 gün hocam unutamam o 3 günü.. Geçti ama be ortak.. unuttuk.. *
yeni türkü şarkısının hikayesini daha dün öğrendim. ne kadar doğru bilmem ama duyduğuma göre, çemberin içindekiler erkekler, dışındakilerse kadınlar... kendin içindeyse kafan dışındaysa gayler. artık derya öyle olduğu için mi uyduruldu bu bilemem.
sonsuz noktanın birleşmesiyle oluşan bir geometrik şekildir.
anadolunun bazı yörelerinde tülbente çember denir. bir şarkıya adına vermiştir;
-çemberimde gül oya, gülmedim doooyaaa doyaaa.
eski türkçesiyle muhit-i daire. fransızlar cercle diyorlar, ingilizler circle. latincesi circulus, yunancası kirkor. almanca'da hem kreis deniyor, hem zirkel. türk dil kurumu'nun matematik terimleri sözlüğünde ise durgan bir noktaya eşit uzaklıkta bulunan düzlemdeş noktaların oluşturduğu uzambiçim.
ilk dinlediğide oo shit diyerek candan erçetin sevgisi soldurmuştu içimi. anasını satiim vallahi sevgili mevgili değil mevzu bahis cember hayatım içinde olup olmamak arasındaki benim. içime oturdu.
hayat bir çember gibiyse eğer, kim başta kim sonda,yol alan neresinde alamayan kimin gerisinde,hangimiz baş olmuşuz, ya bir an herkes tersine dönerse sonda ki benim yerime olmaz mı baş.o zaman sadece kendi doğruların var yani sadece ben...