çember

entry127 galeri10 video2
    102.
  1. insanın ne kadar fazla dinlerse dinlesin asla sıkılmayacağı bir yeni türkü eseridir. Öyle mükemmel öyle derin.
    0 ...
  2. 101.
  3. yuvarlak çember aynı diyen var ama çember boştur.
    0 ...
  4. 100.
  5. öyle bir şarkıdır ki dinlemeye doyamazsın. hem hüzün verir hem umut. büyülü şarkılardandır. cem adrian'la da mis gibi olmuş.

    &feature=share
    1 ...
  6. 99.
  7. insanı alıp götüren şarkıdır. akustik hali de bambaşka güzel olmuş.

    0 ...
  8. 98.
  9. Mukemmel bir yeni türkü şarkısı.
    0 ...
  10. 97.
  11. güzel bir yeni türkü şarkısısır. derya köroğlu - cem adrian düeti de başarılıdır.

    Ya dışındasındır çemberin
    Ya da içinde yer alacaksın
    Kendin içindeyken, kafan dışındaysa
    Çaresi yok kardeşim
    Her akşam böyle içip, kederlenip
    Mutsuz olacaksın
    Meyhane masalarında kahrolacaksın

    Şiirlerle, şarkılarla kendini avutacaksın
    Ya dışındasındır çemberin
    Ya da içinde yer alacaksın
    1 ...
  12. 96.
  13. 95.
  14. "çaresi yok kardeşim
    her akşam böyle içip kederlenip,mutsuz olacaksın"

    tesellinin sıkıcı modundan sıkılanlar için,neticeyi söyleyen cümleleriyle bir ömür şarkısıdır çember.

    kendi içindeyken,kafan dışındaysa, mesela o algıda seçicilik çizgisini çoktan geçmişsen,aşkın ılık çikolata kıvamı eriyip buhar olmuşsa,o buharlar gözlerinde yaş,içinde keder yapmışsa dinlenir bu şarkı.

    içmeden şarhoş olmak diye birşey ver evet,sebebe lüzum yokken meyhane masalarında kahrolmak var.

    sana yalanlar söyleyen birine sonuna kadar inanmak isteyip,gözünü karartıp onunla dünyanın bi ucuna gitmek var. hayatta ne çok şey var. bazıları gider en umutsuz hayallerin ucundan tutar. hayal umutsuz olur mu? olur. bazıları acı sever. acıların acımayan bir yüzü olmalı elbette. bedel ödemek lazım öyleyse. ama kime? neye?

    insan kaçabilme ihtimali olan şehirler seçiyor hep. işte o ihtimalle temellenen çemberin dışındakini içindekini eşitleyip bir orantı kurulmaz mı?

    bir aşkı mı paylaşmak daha zordur bir hayatı mı?
    çok soru işaretli bir dünyada soruya cevap veremeyen ama işte neticeyi belirten güzel şarkılardan biridir çember.

    tüm sorulara tek bir cevap verir ki bunun başka bir adı olmalı cevap değil neticeyle alakalı bir durum oda şu ki; "çaresi yok kardeşim"
    2 ...
  15. 94.
  16. portre cizerken ilk once yapilmasi gereken sekil, durmaksizin cizilebilir.
    0 ...
  17. 93.
  18. yeni türkü' nün insanın içine en dokunan şarkılarından. Cem Adrian ile düeti de çok başarılı.
    http://www.youtube.com/wa...mp;v=StQOfidMcNc&NR=1
    0 ...
  19. 92.
  20. yeni türkü'nün ilahi niteliğindeki şarkısı ayrıca bir edip cansever şiiridir. şiir de şöyledir;

    I
    vardır ya, hepimiz bir yerde olmak
    ben işte onu..
    tutulmuş gözlerinden ağaç altlarıyla
    bir turuncu bahçeye yürüyorken ustaca
    bir karınca küçümenliğe yerleşiyorken
    siyah olarak
    bir güneş şemsiyesi göğe öykünüyorken arada bir
    dönüyorken ve
    bir anı geldiği yere
    işte pek fazla kurcalamazsak dünyanın orta yerindeyiz
    ben
    yani çok değişik bir sokağı yakalamış bulunan
    kullanmak için yaşayıp ölmeye

    II
    bir kadın evine girer ellerimden
    bir adam tıraşı uzar ellerimden
    şöyle bir dururum, bunu hepiniz yaparsınız
    daha çok görünmek için yaparsınız bunu
    ve biliyorsunuz ki bu yüzden
    bir köpek bulanıklığa uğradı
    karanlığa yazıldı bir dülger
    biriyse “hişt” diyerek yanındakine
    kolunu dürter
    evet, bakalım insan nereye gidecek
    ben omuzlarımı alıp sıkıntıya giderim
    bir asker kışlaya döner
    sonra çok olağan bir şeymiş gibi
    yerine yer koyarak biraz
    bir şehir kendine ilerler
    böylece
    ama böylece
    gittikçe daraltır bizi o siyah
    o büyük milyonerli çember

    III
    şunu şuraya koymalı bill
    -ne kötü bir ingilizce-
    ya da ben
    gene mi yenildim bill
    odada, adamın içindeki odada
    radyoyu açıyor bill
    radyoda isterik bir sesle amerika
    ne kötü bir hava
    ne kötü bir yaşantı
    kadehimi doldur bill
    “seni seviyorum” de uşak olarak
    pencere korkunç kapa bill
    radyoyu kapa
    -bill kalbini tutar, elbette çünkü bill-
    kapa, ama kapasana bill
    çünkü nasıl anlamalı dünya dönüyor
    hep aynı yerde mi dönüyor bill
    hangi yıldız biraz mavi
    hangisi biraz yeşil
    hiç paran oldu mu bill
    bozdurup harcamak kadar
    bana bir sevme yarat bill
    bana bir sevme yarat
    ya da ben
    gene mi yenildim bill
    ağlama
    ama ağlama bill
    bill!
    hey!
    bill!

    IV
    ben, aslına bakarsanız gücenmeyin
    bir melon şapkayı durdurdum diye
    çarpık bir masanın üzerinde
    dengeyi kurtarmak için
    çünkü ben hiç mi hiç etkisi olmayan bir adamım
    mesela hiç unutmam bir pazartesiye
    yüzümün birazıyla benim
    elimle, elimi parklardan sayarak
    bir ayrılık öncesini getirdim
    bunu ben yaptım o pazartesiyi hiç unutmam
    çünkü ben sizin bütün alışkanlıklarınızda varım
    bir duvar bakıra çalar akşama doğru
    olanca kırmızılarımla koşarım
    martısı olurum en kadınsı çığlıklarımızın
    kumaşlara girerim bir çizgiler uyumunda
    bitmeyen şekeri çocuklarınızın
    sabahlarınızda çay içme önceleri
    sizi alma, sizi götürme havası duraklarınızda
    ne zaman bir sevgili bekliyorsunuz -çünkü bu olabilir-
    en önce ben koşarım
    bunalıp sıkıldınızdı bir toplulukta
    açık havada, evde, baloda
    benimdir bir sıcaklık serin
    bekleyen yatağınızda

    çünkü biliyor musunuz?
    ben her şeyim.

    V
    bugün de başlamayı unutuyoruz
    herkes birbirine bakıyor
    bulan bulana kendini
    sapsarı bir kedi geçiyor hızlanarak
    sanki yüzümün bir kenarı dünya
    bir kenarı?
    duvarda akşam yemeği gibi hindiler olmalı
    bir ibik, az kırmızı, giderek tanrıyı kurmalı
    belki de
    bir avuç kanamak üzere
    yüz kiloluk bir çiçek büyüyor aramızda
    belki de aynı zamanda iki kişi
    aynı sözü kullanıyor
    ben seni bir avluya bakarak
    ama ne tuhaf!
    bir çocuk bulutu mendil sanıyor
    yüzünü biçimliyor ona göre
    her bakış bir serüven sayılıyor belki
    belki de
    salt başlamayı tekrarlıyoruz işte
    bir güzellik eri de kuşanarak
    kımılda diyor çarşıya
    bize değerler ver
    dengeyi sağla
    çocuğa çocuğa
    düdüğü öttürme olanakları
    bir güneşlik eri de gölgeyle anlaşıyor
    kirazla votka içiriyor
    bir milyoner ağzına
    güneş de bir parlıyor ki
    adam da öyle bakıyor ki garsona
    garson
    güneşle mutluluk bakımından anlaşıyorlar.

    VI
    kim ne derse desin en iyisi
    gözleri durduramıyoruz
    işte bu kadar!
    üstelik ne de çok şey istiyor onlar
    üç aşağı beş yukarı biri
    bir uzaklığı istiyor
    oysa tam istediğimiz gibi uzaklar
    bir şey sonsuz mu, elbette istediğimiz gibi
    çünkü istediğimiz gibi aşk
    çünkü biz sadece
    maviler çalıyoruz doğadan
    elimiz değdi mi bir nehir kıyısını
    bir yüzük taşının parıltısını çalıyoruz biraz
    balolar, gökler, süvari boyunları
    kadınlardan ağız ıslağı, saçlar
    kıllı göğüsleri erkeklerden
    daha dün gibi bir martının süzülmesini çalıyoruz.

    ama hiçbiri istediğimiz gibi değil
    eve dönünceye kadar bitiriyoruz
    çaldığımız her şeyi
    işte bunun içindir ki bir yere gitme isteği içimizde
    o sonsuz
    ve her zaman bir sokak yaratıyor karşısı
    rahata büyütülmüş bir oda
    yeni açmış akasyalarıyla
    bir bahçe bir bahçe
    genişe gülmek gibi
    avunuyoruz onlarla
    o kadar avunuyoruz ki avunmak bile değil
    anlaşıyoruz çaresiz
    - bizi karşıya geçirin bay polis!
    0 ...
  21. 91.
  22. "hayal ettiğim hayat bu muydu" enbesil için sekiz köşelidir.
    0 ...
  23. 90.
  24. kıbrıslıların kavşak yerine kullandığı söz çember.
    0 ...
  25. 89.
  26. ygs 2012'de 2 soru çıkacak matematik konusudur.
    0 ...
  27. 88.
  28. hamsterların döndürmeye bayıldığı oyuncakları. özellikle gonzales cinslerinin gün içerisinde belli bir mesafe koşmaları gerektiğinden bu çembere ihtiyaçları vardır.
    0 ...
  29. 87.
  30. ne içindeyim, ne de dışında.
    bir cambaz gibi yürümeye çalışıyorum çemberin üzerinde.

    ve evet, meyhane masalarında kahroluyorum, sana kahretmek yerine.

    &feature=player_embedded
    0 ...
  31. 86.
  32. murathan mungan' ın yazdığı bir şiir, ilk yazıldığında, "çember" kelimesinin yerine "düzen" kelimesini kullanmıştır. daha etkili olan "düzen" kelimesi bir kesimi rahatsız etmiş ve dönemin siyasi baskıları yüzünden Mungan, bugünkü haline çevirmiştir.
    1 ...
  33. 85.
  34. depresyonda olan bir insanı ağlatma pontansiyeline sahip yeni türkünün ve candan erçetin in söylediği çok güzel bir şarkı.
    2 ...
  35. 84.
  36. bu şarkı insana neler anımsatabilir?

    atatürk kültür merkezi'nin bahçesinde, derme çatma bir çadırın altındaki derya'nın gitarının telinin kopuşunu, ilk platonik aşkın içimden kopuşunu anımsadım. anneme göstermeden ağlayabilmek için kaküllerimi kulaklarımın arkasından gözlerimin önüne çıkarmıştım. lise bir. bir aşk şarkısıydı sanki dinlediğim, yalnızlık şarkısıydı aynı zamanda.

    iki yıl sonra, özgürlüğe kaldırdığım yumruğumu pankartın ardına gizlediğim zamanlarda, kapağını gizlemek için gazeteyle kapladığım kitabımı okurken kulaklıklarımdan hangi tarafta olduğumu, kendimi neye adayacağımı anlatıyordu bana aynı şarkı.

    üniversitedeyken katıldığım en kısa ve en uzun konserde bu kez anlamlı olan şarkı değil, yine gitarının telini koparan derya ve dostlarına olan sevgimdi. gırtlağımız acıyana kadar, bağıra bağıra, hep bir ağızdan söylediğimiz o cümlelerle stadyumdaki herkese olan sevgim. evet, kafam çok güzeldi.

    mezuniyet koşuşturmacasındayken de dinliyordum aynı şarkıyı, proje hazırlarken bilgisayarımda. neleri yitirdiğimi, nerede olmadığımı, olamadığımı ve içimdeki boşluğu anlatıyordu bu kez. dışındaydım çemberin ve bana kalan sadece şiirler, şarkılardı.

    bugün bu şarkıyı metroda nişanlımın kulağına fısıldayarak söylerken hissettiklerimse, hepsiydi. ilk aşkım, son aşkım, umudum, yalnızlığım, umutsuzluğum, dostlarım, sevgim, özlemim ... sevgim ve özlemim en çok.

    bu şarkı benim için yaşamaya değen her şeyin şarkısıydı. içimi ısıtan ve yokluğunda dişlerimi titreten her şeyin şarkısı:
    1 ...
  37. 83.
  38. kaynaklı ucundan kırılıp düzleştikten sonra beynime saplanan yeni türkü şarkısıdır.

    ardın da başka türlü bir şey diye bir şarkı çalar, as kendini daha iyi, sikertir.
    0 ...
  39. 82.
  40. gecenin köründe de olsa izlediğim yarışma idi. sessiz sedasız gitti, gözümüz yollarda kaldı...
    0 ...
  41. 81.
  42. çok güzel bir yeni türkü şarkısı.

    ''ya dışındasındır çemberin, ya da içinde yer alacaksın''

    doğru söze ne hacet..

    not: nerden aklıma geldiyse artık bu şarkıyı dinlemek, fena sarstı.
    1 ...
  43. 80.
  44. gereksiz, amaçsız yarışma.
    durup dururken asabınızı bozmak istiyorsanız izlemelisiniz.
    ya da rahatlamak istiyorsanız yine izlemelisiniz. zira küfür etmek sizi rahatlatabilir ve bu programı izlediğiniz anda farkedeceksiniz ki gün yüzüne çıkmamış küfürler etmektesiniz.
    3 ...
  45. 79.
  46. bir tane şişman hanım teyze vardı yemekteyiz'de hiçbir şeyi beğenmiyordu şunu sevmem bunu sevmem diye. kesinlikle onun katılması lazım.
    1 ...
  47. 78.
  48. yemekteyizde bir boku beğenmeyen, güzelim yemeklere burun kıvırıp türlü türlü kulp takanların yarışıp 72 saat aç susuz bırakıldığı yarışmadır. sırf bu durumun zevkini yaşamak, oh olsun demek için izlediğim, sinir bozucu olduğu kadar, trajikomik olaylara da şahit olabileceğiniz bir programdır.
    özet: bunlara müstahaktır efenim.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük