''özensizce çektirilen vesikalık fotoğrafın üniversite hayatı boyunca öğrenci kimliğinde yer alması'' diye bir durum varsa bu utanç katlana katlana artar.
sınıf listesindeki fotografımın öğretmenlerce kim olduğu anlaşılamaması, boniiibon kim deyip el kaldırdıgımda 'bu sen misin' diye gülmeleri, lisedeki hocamın okulda cekilen uyduruk vesikalığımı 'bakar bakar gülerim' deyip en üste koyması, öğrenci kimliğimi gören herkesin krize girmesi sonucu alışık olduğum durumdur. öğrenci kimliğimdeki en kötüsüdür. sadece öss formunda kalacak diye müdür yardımcısının çektiği kabarık saçlı, alttan çekildiği için öcü gibi gözüktüğüm gözlerimin on kat patlak çıktığı resimdir.
fotoğrafı çeken fotoğrafçının ustalığına göre utanç duygusu değişir.yeni nesil fotoğraf stüdyoları vardır photoshop ile oynama yaparlar ki sormayın erkeklerde aşırı babyface gösterme durumu vardır olayın.siz 18 yaşındaysanız fotoğraf 15-16 lık gösterir.çevirmelerde eğer ehliyettede bu fotoğraflardan varsa oldukça sorun yaşayabilirsiniz.
birini nüfus cüzdanında, birini de öğrenci kimliğinde taşıdığında insanların bir sana bir resme bakıp "benzemiyorsun" dediği an hissettiğin saçma sapan duygu.
yanlış bir davranıştır. eğer ki birisi sizi fotografınızdan dolayı küçümsüyor ve ezmeye çalışıyorsa asla utanmayı. fotografı çeken fotografçıyı getirip adama gösterin. onu bulamadınızsa sizi doğuran ana babanınızı getirin. böylece utancınız bir nebze geçer.
+ ya ece senin bende hiç resmin yok ver de cüzdana falan koyarım..
- hay aksi valla yanımda yok şimdi tüh ama söz bir ara veririm ?!?!?
+ allah allah sanki az önce gördüm yahu cüzdanında böle saç baş elektriklenmiş dağınık biri vardı sen sandım bende neyse...!
- aa yok yok kuzen o benim kuzen, ben değilim valla ?!
+ tamam yahu bişey demedik..
çok kişiden duyulan bir sıkıntıdır. bu resimler, yağlı kafayla resim çektirmişsiniz yanılgısına düşürebileceği gibi, nedense bir de, yanaklarınızda birer adet akide şekeri varmış gibi gösterirler. gel de, o resmi göğsünü gere gere göster.
resmî işlemlerde can sıkan dakikaların yaşanmasına neden olan eylemdir. tek sefer çeken yerlere aslâ gidilmez, dijital çekenlere gidilir. arka arkaya 1001 nazla, triple resimler çekilir, adam koyar önünüze "hangisi" diye sorar, bakarsınız dakikalarca...
ve farkedersiniz ki hepsi de iğrençtir...evet siz çok çirkin bir şeysinizdir aslında. aynaya bakmaya utanan siz ne kadar düzeltme, rötüj vs. yapılırsa yapılsın fotoğrafınız bir boka benzemeyecektir. bu surat ölene kadar sizindir.
sonunda öehhh katsayısı en düşük olan tercih edilir ve hayÂta devam edilir cüzdanda bu utanç taşınarak.
bi dünya para alıp karşınıza maymundan daha kılsız versiyonunuzu çıkarırlar. bunlar arasında istanbulun en meşhur fotoğrafçı zincirleri de dahildir. yırtasınız gelir ama acil ihtiyacınız vardır, yapamazsınız. bundan sonraki hayatınıza bu utançla devam etmek zorundasınızdır.
fotografçının emirlerine s*ktir çeken bünyenin mal gibi poz verip, üstüne photoshopu bir şey zannedip çektirdiği mal fotoyu daha da rezil ettirmesiyle ve akabinde bu fotografı mümkün mertebe heryerde kullanmasıyla değil vesikalıktan, taşıdığı tüm kimliklerden utanmasına yol açmıştır.
ayrıca benim gibi bir insanın gerçekte mal olduğunu kabul etmek istememesinin verdiği bir tepki de olabilir. *
sene bilmem kaç... photoshop denen meretten nasibini almamış fotoğrafçılar revaçta...
fotoğraflarda yapılan en büyük rötüş , ''gülümsesene evladım'' düzeylerinde...
işte o yıllarda , kafa sıfıra vurulmuş , yusyuvarlak gözler , yeni terlemiş bıçkın delikanlı bıyıkları , gelişme aşamasında olduğundan daha hatları tam oturmamış bir yüz ve akabinde taşınan armut gibi bir kafa ile çekinilen vesikalık fotoğraf...
''bir gözün allaha , bir gözün kara toprağa bakması'' hadisesi sonucu çekinilmiş bir fotoğraf vardır ortada...
bu fotoğraf ki , üşengeçlikler zinciri sonucunda yeni fotoğraf çektirmemek için direnen mal yüzünden , üniversite kimliğine , nüfus cüzdanına ve girebildiği her çerçeveye girmiştir... (ehliyet'i de küsüratla kaçırdığını söylemeden geçemeyeceğim!)
şimdi götün yiyorsa ; elini cüzdana at , kimlik soran abiye gönül rahatlığı ile göster bakalım!
her zaman kendiniz gibi değil de fotoğrafçının istediği gibi çıktığınız için fotoğraflarda, yaşanması normal durumdur. bir gaza gelip fotoğrafçının aklına uyulup, fotoşop olaylarına da dalınırsa vahimdir..
