arabesk rapin ve dinleyici kitlesinin beyaz perdeye taşındığı yerli filmimizdir.
13.03.2015 (2 gün sonra) vizyona girmektedir.
--spoiler--
Küllü Harap lakaplı Cemal hapisten çıkmak üzeredir. Aynı mahallede yaşayıp aynı dünyayı paylaştıkları arkadaşları ise hem onun için hem de katılmayı planladıkları yetenek yarışması için hummalı bir çalışma içerisindedirler. Mahallenin gençleri hayallerini süsleyen sütodyoya kavuşmuşlardır ve arabesk rap türündeki şarkıları için çalışmalara başlamışlardır. Ancak haksız yere cezaevinde yatan Cemal Abi'nin hapisten çıkışı beklemedikleri bir hikayenin ortaya çıkmasına neden olur. Cemal aklını ve kalbini ele geçiren aşk dışında hiçbir şeyi düşünemez haldedir...
Daha önce istanbul hakkında çektiği belgesellerle festivallerde tanınan sinemacı Aysim Türkmenin ilk uzun metrajlı kurmaca filmi yine tanıdık sulardan fazla uzaklaşmadan, kentsel ve toplumsal dönüşümün yeni nesil üzerindeki etkilerini beyazperdeye taşıyor. Çekmeköyde yaşayan ve kendilerini hip-hop müzik yaparak ifade eden bir grup gencin hayata dair çıkmazları, sorgulamaları anlatılırken bu müzik türünün ritmi de tüm filme yayılıyor. Filmin adının da grubun adından geldiğini ekleyelim.
--spoiler--
bugün salt beyoğlu'nda bedavaya gösterilen filmdir. biraz yorumlarsak;
film oyuncuları baya bi emanet durmuş. yani oralar yani yan mahalleler hakkında bilgisi olan ama hiç yaşamamış insanlar tarafından yapılmış bana göre. sanki cihangir'li tiplerin yan mahalle hayatını perdeye aktarması gibi geldi bana. mesela ayça rolündeki kızın sürekli küfür etmesi. yan mahalle kültürünü aynen lanse etmeye çalışırken fazla abartıya kaçılması filmin eksilerinden birisi. oyuncunun normalde böyle küfürbaz birisi olmaması küfürlerin emanet gibi durmuş ve seyirciyi inandırmaktan uzaklaşmış. bağcılar'da oturan bir arkadaşım "o kız yerine bizim ordan 100 tane kız bulurum canavar gibi oynarlar" demişti sinema çıkışında. aynen öyle olurdu büyük ihtimalle. yaşamayan bilemez durumu olmuş biraz.
ayrıca film toplumsal kentsel dönüşümün etkilerini yansıtması asıl amacı olarak gösterilmişti filmin tanıtımında ve konularında. o noktaya da fazla değinilmemiş. yani mahallede bir müteahhit olması tek gösterge gibiydi. bir kaç güldüren sahne vardı bu arada evet.
1 yıl sonra ilk kez karşıma çıkan film iyi de çekmeköy de öyle underground kültürü falan yoktu ki onu nerden çıkardınız arkadaş. zamanında işsizlik peşinde koşan yeri gelince okulun yanındaki halı sahada top oynayan şimdi işinde gücünde olan adamlar onlar. henüz izleme fırsatım olmadı o fırsatı yaratacam. o değil de zamanında kimsenin adını bile bilmediği taksicilerin çekmeköy mü ora nere ya ? diye sorduğu ilçe filme konu oldu ya ölsem de gam yemem. özlem duygusu ağır bastı.