geçtiğimiz ay sivas'taki bahçeli evimizdeyken koluma yeşil bir üzüm yaprağına benzer bir şey kondu. bakıldığında üzüm yaprağı olan ve çakmak kadar boyu olan varlığın çekirge olduğunu anlamamla birlikte sıçramam bir oldu. ertesi sabah çatımızın penceresindeki 2 tane çekirgeyle karşı karşıya kaldığımda 30 saniye boyunca yerimde kıpırdamadan kaldım. sonra yandaki süpürgeyle ona bir hamle yaptım üzerime sıçramaya başladı sanki karşımdaki çekirge değil de bir zombiymiş gibi süpürgeyle üzerine saldırdım. zor da olsa öldürebildim manyağı. bahçede gördüğüm zaman ''orası senin mekanın, sana zarar vermem'' deyip çok geçtim yanlarından. fakat evimin içinde karşılaşırsam acımam saldırırım. bahçe onun mekanıysa betonun olduğu yer de benim mekanımdır kusura bakmasınlar. şarkıda olduğu gibi; zıp zıp zıpla çekirge, o kadar da sevimli canlılar değildir.