iki kimsesiz duvarlar arasında kendi çerçevesinde sıkışarak kırılmalar yaşamış hayatların kendilerini karşılıklı tamir edecek saf bir umut bulmaları sonrasında gerçekleştirilmiş dolu dolu bir evliliktir. kimsesizlikle yaşlanmıştır ruhları; üşümüştür bedenleri de hırka verenleri olmamıştır onların. ama yine de yaşamasını ve aramasını bilmişlerdir. bulmak için soluk alıp vermişlerdir hep ve sonunda içlerini ısıtacak; gözlerinden gözlerine ışıklar saçmaya değecek bir umut bulmuşlardır başka bir bedende. şimdi kendilerini buldukları farklı bir ruhları vardır; çift olmuşlardır, iki kişi... kendilerinden başka kimseleri olmayan, ama dünyanın onların olduğu iki kişi.. onlara sorarsanız sülalesini doyuran başbakandan mutludurlar, durumları kendi iki kişilik sülalesinin karnını doyurmaya yetmese de...