1 paket tuz alıp kafanızın üstünde 2 kere çeviriyorsunuz sonra kıçınızı duvara 10 dakika boyunca sürtüp yere dökülen kıllarla duvarda kalan kılların toplamı kadar sandalyeye oturup kalkıyorsunuz.
bunu kabullenmek. çünkü öyle kolaylıkla atlatabileceğiniz bir şey değildir. kabul edip,kendinizle barışık olursanız sıkıntıyı büyük ölçüde halledersiniz.
eşeğe altın semer vurmuşlar sözünü getirdi aklıma. çingenlerin bol olduğu bir şehirde yaşayan ve onlardan nefret eden biri olarak söylüyorum bu imkansızdır.
herkese renkli günler
anladığım kadarıyla çekingenlikten kastın hoşlandığın kızla ya da herhangi bir kızla konuşmaktan korkmak. korkulacak birşey yok. okula ilk başladığın çağlardaki tanışma faslını düşün. git ve konuş. kaybedecek birşeyin yok aksine olumlu bir konuşma geçerse senin kazancınadır. yok beni tersler yok yüzüme bakmaz gibi fobi korkularından arın ve sadece merhaba? nasılsın? nasıl gidiyor? tarzı klasik muhabbetlerle başla konuşmaya. cevap vermezsede üstüleme. kızlar fazla hoşlanmaz üstelenmesinden. daha sonra uygun bir vakit denk gelir bir daha şansını denersin. tabi birde kıza abaza gibi bakıp korkutmanında anlamı yok. göz göze geldiğinde hafiften bir gülümseme yeter. konuşma öncesi zemin hazırlar.
kısaca arkadaşım git konuş kaybecek bir şeyin yok.
sosyalleştirici 15 ila 20 kişilik kurslara katılmak yapılabileceklerden biridir. bilgisayar olur, ingilizce olur, diksiyon olur vs. çekingen insanın ilk önce konuşma ve iletişimde ilerlemesi lazım. eğer çevresi yoksa ki çekingen olduğu için olmaması kuvvetle muhtemeldir. bu yüzdendir ki bu tip kurslar arkadaş tanışmalarında fırsatlardan biridir diye düşünüyorum.
