Ahmet hikmet müftüoğlu tarafından yazılmış hikayelerin toplamasıyla oluşturulmuş kitap. Kitap meb'in 100 temel eser listesinin hikayeler bölümünde birinci sırada yerini almış durumda. Kitapta yazarın kendini geliştirme döneminin servet-i fünun dönemine denk gelmesinin izlerini rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Dil ağır, arapça ve farsça sözcükler çokça kullanılmakta. Ancak bunun yanında Yazarın sön dönemde etkisine girdiği türkçülük akımı yoğun bir biçimde hikayelere yansıtılmış durumda. Kitaptaki hikayeler balkan savaşı osmanlısı'ndan 1924'lerin tükiyesi'ne kadar olan zamanda geçiyor. Savaştan savaşa giren türk milleti'nin durumu çok güzel yansıtılmış.
özellikle PADiŞAHiM ALiNiZ MENEKŞELERiMi VERiNiZ GüLüMü, Turhan nasıl çıldırdı, rahat döşeği ve yatağan hikayeleri çok dikkatimi çekti.
Dilinin biraz ağır olması sizi kitaptan soğutmayacaksa okumanızı şiddetle öneririm.
Bir tane de kitap analizimiz olsun sözlükte dimi ?
ek:
Ayrıca kitabın son hikayesi tamamen türkçe sözcükler kullanılarak yazılmıştır.
Ahmet hikmet müftüoğlu'nun hikaye derlemesinden oluşan kitabı.
Sözlükte neden türk edebiyatı ile ilgili bu kadar az fikir var henüz idrak edebilmiş değilim.
Ön sözü dikkatimi çekti.
"Bu satırları yazarken masallarımı süslemedim. Senin ruhun gibi sade olmasını istedim. Ötesinde, berisinde.. eğer varsa, göreceğin özentiler sana beğendirmek, gururunu okşamak içindir. Gurur! O, her türk'ün yaradılışındadır. Biz birbirimizi bundan tanırız değil mi?
Bu masallar ile arzu ettim ki, senin firuze ruhuna tatlı bir renk, altın kalbine parlak bir cila vereyim. Görüyorum o renk siyah oldu, o cila donuk.. matem günlerinin taksiratı.."