Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise en modern adliyesi, istanbul'da olacak. Çağlayan'da 16 katlı olarak in$a edilecek adliyede ilk duru$ma 2010 yılında görülecek. Adalet Bakanlığı'nın 'prestij projeleri'nden biri olarak tanıttığı adliye Varlıba$ Holding tarafından Çağlayan'da inşa edilecek. 237 milyon 960 bin YTL ke$if bedeliyle ihale edilen adliye binası yaklaşık 60 futbol sahası büyüklüğünde olacak. Toplam in$aat alanı 343 bin metrekare olacak olan adliye binası 93 asansör ve 450 yangın çıkışıyla güvenlik önlemleri açısından da bir örnek oluşturacak.
2.5 YILDA BiTiRiLECEK
7 katı bodrum olmak üzere toplam 16 kattan olu$acak adliyenin bazı bölümleri ise 20 kata kadar ula$ılabilecek. 83 bin metre kare kapalı otoparka sahip olacak adliyede kadın, erkek ve özürlü olmak üzere 457 tuvalet, 48 yürüyen merdiven ve 450 kişilik bir konferans salonu bulunacak. 2,5 yılda bitecek adliye binasının yapımı için 1 milyon 200 bin metre küp hafriyat yapılacak, 37 bin ton demir, 260 bin metreküp beton kullanılacak. Adliye binasının güvenliği de en yüksek düzeyde mimariye yansıyacak. Yargılanan mahkûm ve tutuklular, eskisi gibi kalabalığın arasından değil gizli bölmelerden geçirilerek duruşma salonlarına alınacak. Binanın içinde hâkim, savcı odaları, ofisler, hizmet odaları, avukat görü$me odaları, konferans salonları bulunacak. Mahkûm otoparktan, savcı da kendi odasından direk duruşma salonuna girebilecek.
caglayan adliyesi faaliyette. sisli yolunda ve ne yazıkki gideceginizde trafik sorunuyla karsılasabilirsiniz. dosyalarınızı suanda bulmakta gucluk cekebilirsiniz. her katta yanılmıyorsam iki avukat odası var. adliye buyuk olmasına buyuk ihtisamlı da . ama bence kalemlerin icindeki dolaplar yetersiz gelecektir. belki de buna karsı olasılıklar hesaplanıp tum onlemler alınmıstır. bir de istanbulda ne kadar cok insan var . is yapmasan yorulursun. allah istanbulda yasayanlara sabır versin.
başlı başına rezil bir yapı, suç ne kadar az ise adliye sarayı o kadar küçük olur, çünkü fazla ihtiyaç yoktur. avrupanın en büyüğünü yapmak demek, avrupanın en fazla suç işlenen ülkesi demek de aynı zamanda. işte bu yüzden rezil bir binadır bizim adımıza.
salı ve perşembeleri dava yoğunluğundan ötürü izdihama varan kalabalıklığın yaşandığı adalet sarayı. otoparkın içinden çıkma süreniz avukat bile olsanız 45 dk.yı buluyor. (avukat otoparkı ayrı olmasına rağmen)
(bkz: önemli olan boyu değil işlevi) sözüne önemli bir örnektir.
avrupa'nın en büyük adalet sarayı olup, içinde adalet bulunmaz.
bulunduysa da kesin tecavüz edilip, kömürlüğe atılmıştır.
girerken kemerinizi, ayakkabınızı, cebinizdeki bozuk paraları, cüzdanınızı çıkarmak zorunda bırakıldığınız, hava alanı güvenliğinden kesinlikle daha sıkı arama yapılan adliyedir. ama o sktiğimin yerinde o gün 2 tane orospu çocuğu, elde silah, cepte bomba, çantada örgüt flama ve bayraklarıyla girebilmiştir.
mehmet selim kiraz'ın devlet desteğiyle katledildiği adliyedir.
bugün bir dosyayı kapatmak için ilk kez gittim.arkadaş o kadar büyük ve karışık ki insan yanında biriyle gitse onu iki dakikada kaybeder.samanlikta iğne aramak gibi.
ülkede tüm adliye binaları gibi koskoca, geniş araziye yapılmış boş alan israfı bina.
adliye binaları niye hep böyledir?
daracık minik pencereler, küçük karanlık odalar, koridorlar.güpegündüz her yerde yanan lambalar. israf edilmiş boş alanlar.manasız beton boşluklar. içi daraltan atmosfer.
suçlular kadar mağdurların da olduğu bir yer burası. çok sayıda çalışanları olan bir ünite.
mimarisinin böyle olmasının özel bir amacı var mıdır?