Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirerek ve bu yolla çağdaş insana, çağdaş topluma ulaşmak amacıyla 1989′da kuruldu; giderek, çağdaşlaşmaya engel olan tüm konular ve çevre sorunu da amaçlar arasına alındı. Paneller, büyük yürüyüşler (Nisan 1990: laikliğe saygı; ekim 1990: Bahriye Üçok, yürüyüşleri), yarışmalar düzenleyen dernek kitaplar da yayımladı.
Buraya kadarher şey güzel, hoş, yolundan sapmamış !Fakat 2012 yılında Dernek Genel Başkanı Aysel Çelikel, ilginç bir itirafta bulunarak, ÇYDD'nin imam hatip liselerinin önünü kesmek için kurulduğu imasında bulunması ilginç bir o kadar da ayırıcı!
Çelikel, "ÇYDD kurulduğunda, bir mücadele verirsek imam hatiplerin önü kesilir, çizgiye gelir, işte devlete bağlanır ümitlerimiz vardı. Şu anda böyle bir ümit taşımıyoruz. Çok fazla imam doktor, imam avukat, her türlü kadroları yetişti. Artık din kültürü ve ahlak dersi kaldırılmalı" dedi.
Devrim Yasaları´nın yürürlüğe girmesinin 88. yıl dönümü dolayısıyla, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), ÇYDD ve Eğitim-iş Sendikası Eskişehir Şubeleri tarafından panel düzenlendi. Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğe, CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ve Eğitim-iş Genel Başkanı Veli Demir konuşmacı olarak katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen´in moderatörlüğünü üstlendiği paneli, Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Tepebaşı belediye Başkanı Ahmet Ataç, Baro Başkanı Rıza Öztekin, gazeteci-yazar Emin Çölaşan da izledi.
Panelde konuşan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Aysel Çelikel, ÇYDD'nin imam hatip liselerinin önünü kapatmak için açıldığını ima ederek, dinin ise ulus kavramının önüne geçmesi halinde tehlike getiren bir unsur olduğunu iddia etti.
"Din önemli bir bağdır, önemli bir sosyal olaydır" diyen Çelikel, "Ama tek başına ulus kavramının, kimliğinin içine geçmeye gücü varsa da tehlikeyi de beraberinde getiren bir unsurdur. Bütün dünyada ulusal kimlik olayı, resmi tarihle birlikte oluşuyor. Biz Atatürk Cumhuriyeti olarak ulus devlet kurduk. Bu ulus devlet demokratik, insan haklarına, hukuk devletine saygılı, laik ve sosyal bir devlet olacak. Bundan asla vazgeçmeyiz. Bu bizim için ulusalcılıksa evet biz ulusalcıyız. Hiçbir ulus tarihine arka dönemez" diye konuştu.
ÇELiKEL'iN iTiRAFIi: "ÇYDD 23 yıl önce kurulduğu zaman, bir mücadele verirsek imam hatiplerin önü kesilir, çizgiye gelir, işte devlete bağlanır ümitlerimiz vardı. Şu anda böyle bir ümit taşımıyoruz. Çok fazla imam hatip liseleri var. Nedir, ne yapmıştır, amaçları nelerdir? Bilmiyoruz zaten. imam doktor, imam avukat, her türlü kadroları yetişti. Şimdi Anayasa yapılırken yeni bir sorunla karşı karşıyayız. Bu konuda diri olmalıyız. Din Kültürü ve Ahlak öğretimi dersi 1982'de kondu. Bunun nasıl uygulandığını biliyoruz. Uygulamalı suni islam öğretildi. Camiye götürdüler. Bu dersin amacı bu değil aslında. Bu dersin mutlaka kaldırılması lazım."
imam hatiplerin üniversitelere girmesini kabullenemeyen Çelikel, "Meslek lisesi kapsamına alınmasıyla bütün meslek liselilere üniversiteye girebilir imkanı verildi. Böylelikle de birçok imam hatipli üniversiteli oldu. Hukuk fakültesinde görevli olduğum dönemlerde bile birçok imam hatipli bu okula kaydını yaptırdı" dedi.
burs alabilme şartlarının yazdığı formda "anayasaya uygun biçimde giyinme" diye madde bulunuyor. anayasaya uygun giyinme nedir ya? gidin "türbanlılara bizden kuruş çıkmaz" deyin de böyle saçma sapan yavşak kelime oyunlarına girmeyin. iğreti duruyor zira.
kaşıkla verip kepçeyle alırcasına, öğrencilere eğitim imkanı sunup onları başkalaştırmakta. çağdaşlık; sekülerizm, ilke ve etik kurallarından uzaklık, her şeyin mübah olması değil ki. ve de kemalizmin, köy enstitülerinin o 1930 lardaki heyecan dalgasının, 2000 lerdeki yeni sürümü. yine tutmaz.
lütfen resimdeki hatunun kollarını hangi şekle büründürdüğüne dikkat edin.
bir de bilmecemiz var. bilin bakalım benim ülkemin bayrağı resimde nerede?
bilenlere açık çay, oralet ve kakao ödülü verilecektir.
edit: ayrıca nice insana tahsil imkanı sunan vakıftır. başörtülü öğrencileri ajan gördüklerinden burs verecek kimseyi bulamayıp pkklı öğrencilere burs ta vermişlerdir. tu kaka akp de bu olayı deşifre edince masumca kurban gitmişlerdir. vah vah vah!
bayrağın oraya konmasını münasip görenlerle de tanışmak isteriz elbet.
okuma imkanı bulamayan kız çocuklarının eğitimi için çok önemli çalışmalar yapan kurum.
bu kadar sevilmemesinin nedeni de bu zaten.
çağdaş türkiye'nin çağdaş kızları için mücadele eden türkan saylan'ın dizisi için bile bu kadar tepki gösterilmesinin sebebi bu.
istiyorlar ki saylan tanınmasın.
bilinmesin.
nasıl bir insan olduğu anlaşılmasın.
o bildikleri gibi misyoner kalsın. yaptıklarını görmeyelim, bilmeyelim.
ebedi istiharatindeyken yarattığı kardelenler bir bir açmakta.
öncelikle çağdaş kelimesinin anlamına dikkat çekerim. ne demek çağdaş ? aynı çağda olanlar, aynı çağı, zamanı, yüzyılı vs. yaşayanlar demek . o zaman şu anda yaşıyorrsak hepimiz çağdaşız.
"çağdaş yaşamı destekleme derneği"nde kullanılan "çağdaş"ın ne anlamı var o zaman ?
bu zaman diliminden ayrı bir zaman diliminde yaşayan var mı ? şu anda biz bu zamanı yaşıyorsak, şu anda başka bir zaman dilimini yaşayan var mı ?
çağdaş yaşam kimsenin yoksul olmadığı,herkesin okuduğu, araştırdığı, kafa yorduğu, insanları anlamaya çalıştığı bir ülkede olur. bu dernek bunların kaçını düşünür acaba? ben üniversitede burs istemiştim, ramazan ayıydı. öğle yemeklerine gelmem durumunda burs verceklerini söylemişleri. ben de sizin çağdaşlık anlayışınıza s.kayım deyip çıkmıştım.
çağdaşlıktan ve medeniyetten anladıkları tek şey açılmak ve saçılmaktan ibaret olan dernek. ha birde bu açılmaya mütakiben burs veririler. kızlı erkekli ev partileri düzenlerler.
ne güzel söylemiş büyük türk-islam mütefekkiri mehmed akif ersoy;
medeniyet açmaksa bedeni,
hayvanlar bizden daha medeni.
örgüt sempatizanlarına maddi destek sağlayan kapsamlı büyük bir kuruluş.
büyük emekler harcamış olan eski başkanı t.s. geçiğimiz yıllarda ölmüştür.toprağı bol olsun.
bu derneği savunanlar da bilir ki derneğin verdiği zarar açısından pkk dan farkı yoktur. ama düz akıllı kemalistler, solcu teyzeler savunacakları başka yer olmadığı için ve karşı taraftaki örgütlenmelere rakip çıkartamadığı için derneği savunmak zorunda kalırlar.
sikiyolar türkiyeyi şerefsizim. emmeli gömmeli hem de.
kendi fikirlerinden başka fikirlere tahammülü olmayan, "aman çocukların hepsini gülen hareketi kapmasın bizde aralardan toplayalım onları kendimiz gibi yetiştirelim, zaten dinmiş imanmış bunlar müthiş çağdışı şeyler" zihniyetinde insanların kurdukları bir dernek. kesinlikle evrenselliğe ulaşamayacak olan, her daim bir akvaryumun içinde yaşayıp gidecek olan insanlardır. ha, çok çocuğumuzu cahillikten, 15 yaşında kocaya verilmekten kurtarmış, üniversite mezunu yapmış, bu ülkeye faydalı olabilecek düzeye getirmiştir bu harika bir şey fakat bütün bunlar madalyonun öteki yüzünü değiştirmiyor.
ben böyle insanları anlayamıyorum aslında. işin özüne bakarsanız insanlığın iyiliği için eğitime el atan ve kimdir, hayat görüşü nedir ne değildir diye irdelemeden burs verdiklerini düşünmüyorum. hayat görüşlerinin bana hiç uymaması bir yana, belki iyi güzel şeyler yapıyorlardır ama malesef çoğu kurum gibi onlarda "benden başkası yalan" rüzgarına kapılmış ve gidiyorlardır.
birisi Allah a inanıyor da olabilir inanmıyorda olabilir. bu mümkündür, bir insan islama severek inanıyordur bir diğeri kendi kafasında kurduğu bir islama inanıyordur. bunların hepsi ve nicesi mümkün fakat, saygı duymak ve karışmamak bu kadar zor mu? ben bunu merak ediyorum.
edit: zamanın ötesine dahi gitsem, doğru doğrudur.
güneydoğu kardelenler projesi kapsamında okutacakları, modern hayata dahil edeceklerini söyledikleri kızları gençlik kamplarına götürüp, saf anadolu kızlarında müthiş bir fiziksel ve kişilik değişimine sebebiyet veren kuruluş. öyle ki kardelenler kamplardan döndükten sonra ailelerine şiddetli bir başkaldırışa girişmiş ve huylarında değişim gözlenmiştir. ve maalesef sonrasında aileleri tarafından, kızların bir kısmının iffetini kaybettiği anlaşılmıştır.
