büyük atatürk'ün şapka devrimine karşılık çıkan provaksyonlara karşı söylediği sözdür. öyle bir sözdür ki günümüzde dahi bunun tartışmasını yapanlara yerinde bir cevap niteliğindedir.
"şapka giydirdim. anlasınlar ki, insan kılık kıyafetle din değiştirmez ve, dini herhangi bir kıyafete alet etmez! kısa bir zamanda bunu anlayacaklardır. din ile kılığın farkının ne olduğunu idrak edeceklerdir.ben bu hesapları bir gardrop konusu üzerinde duracak kadar basit görmüş ya da üzerinde durarak, onu devrim kabul etmiş bir insan değilim. şapka giydikten sonra bu iş ayrı, o iş ayrı diyeceklerdir. anlayacaklar ki şapka giymekle kimsenin dini değişmez."
"çağdaş uluslararası kıyafet, milletimizin hakettiği bir kıyafettir. onu giyeceğiz. ayakta iskarpin veya potin, üstünde pantolon, yelek, gömlek, kravat, ceket ve doğal olarak bunların tamamlayıcısı olmak üzere güneş siperli başlık, bunu açık söylemek isterim bu başlığın ismine şapka denir. şapkaya itiraz edecekler vardır. yunan başlığı olan fesi giymek caiz olur da neden şapka olmaz? ve yine onlara ve bütün milletime hatırlatmak isterim ki, bizans papazlarının ve hahamlarının özel kılığı olan cüppeyi ne vakit, ne için ve nasıl giydiler?"
günümüzde simgeler şapka, cüppe, sarık olmasa da amaçlar aynı.
çağdaş olmayanla değişebiliyor yani. ayrıca nedir bu çağdaş olmayan kıyafetler? ileriki yıllarda, uzaylıların tasvirlerinde, onlara giydirilen kıyafetler tercih edilecek olsa, biz şimdiki kıyafetlerimizle çağdışı mı olacağız şu durumda? atacak mıyız kot pantolonu, takım elbiseyi mesela? ya da, benim dünyanın en gereksiz giyim aksesuarı olarak gördüğüm kravat, olmayacak mı artık hayatımızda? bunları giymek ve takmak isteyenler, gerici mi ilan edilecek? nedir?