bayan çşik'ın uzun ve dalgalı saçları vardı. dün akşam canı o kadar sıkılmıştı ki saçını örmeye başladı. ördü, ördü ve ördü, fakat örme işinin bitmek bilmemesi gibi can sıkıntısında da hiçbir kayda değer azalma yoktu. "siktiret amınakoyim olduğu kadar" diye söylendi kendine ve yarıya kadar ördüğü saçını bağlayıp uyuyakaldı.
alarmı yedinci erteleyişinde uyanabildi. ilk ders çoktan başlamıştı, ikinci derse yetişmek için ise herşey yolunda idi. 8 dakika 13 saniyede hazırlanarak "sabah evden çıkarken en hızlı hazırlanan bayan" dalında, kimsenin farketmediği bir dünya rekoru kırdı, ama dediğim gibi kimse farketmedi. bu rekoru acelesi olduğu için kırmadı, dedimya ikinci ders için herşey yolundaydı. neden bu kadar acele ettiğini de kimse bilmedi.
kantinin kovboy barı şeklindeki kapısını çizmesinin topuğuya vurarak açtı, ve içeri girdi. topallıyordu. sağ çizmesinin topuğu kırılmıştı. geri döndü, sol ayağıyla kapıya bir tekme daha attı. artık topallamıyordu. tekme atarken önüne düşen örülmüş saçlarını, başını zarifçe sallayarak arkaya attı. bu hareketi o kadar zarif bir şekilde yapmıştı ki, görseniz ona aşık olurdunuz, fakat hiç kimse görmedi.
sağ dirseğini cam tezgaha yasladıktan 1,23 saniye sonra "bir çay alabilir miyim?" dedi. çaycı cevap vermedi, 17,87 saniye sonra çayı verdi. çayını alan bayan çşik şeker atmadan arkasını döndü ve yürümeye başladı.
bayan çşik çayını asla şekersiz sevdiği için şekersiz içmedi, asıl amacı şüphesiz ki başka bir şeydi. onun asıl amacını kimse asla bilmedi.
çayı şekersiz olarak içmektir. evet bu kızın amacı, o çayı şekersiz olarak içmektir.
şekerli çayın tadı nasıl şekerli ise, şekersiz çayın da tadı o kadar şekersizdir. **
normal şartlarda bir kızın (nutellalardaki hariç) yılda 8 kilo şeker tükettiği biliniyor. bunun içinde 64 kilo pancar üretilmesi gerektiği düşünülürse tarım sektörümüzün gelişmişlik düzeyinin ve tarımsal nüfusumuzun refah seviyesinin yükseltilmesine bu sayede Türkiyenin Avrupa Birliğine uyumunun sağlanmasına sekte vurmaya çalışıp vatan hainliği yapmaktır "asıl amacı".
yoksa şekerin diş çürümesi başta olmak üzere, obezite, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, böbrek taşları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine sebep açıyor olması filan hikayedir.
şekersiz hiçbir çayın çay olmadığını bilmeyen kızın amacıdır. ne bitki çayları ne de normal çay -sanki bildiğimiz çay da bir bitki çayı değilmiş izlenimi uyandırıyor tabi böyle bir sınıflandırma- şekersiz gitmiyor boktan bir tada sahip hepsi. bence tabi.
her pazartesi diyete başlayıp her salı bırakan yarım dünya türk kızının etrafına bakınız ben ne kadar da sağlıklı yaşıyorum tam evlenilecek kızım hadi alın beni nolur nolur mesajı verme kaygısıdır.
Kesinlikle dikkat çekmektir. Yanındaki arkadaşına "sen varsın ya şekere ne gerek var" şeklinde yavşayabilmesini de sağlayabilir. Ayrıca çayı şekersiz içen kızları çok çekici bulurum. Bana ulaşabilirsiniz.*