Yıl 2010
Konum: Şırnak silopi, kirikuru üs belgesi.
Tahmini 5 gün Geciken kumanya helikopteri, Sigarasız ve kumanyasız kalan askerleri, daha da çıldırtmıştır.
Temmuz sıcağında, 50 derece plastik kokulu depo suyu içmek, kumanyalardan sadece barbunya kalması müteakiben, bir de sigaraların bitmesi sanırları zorlamıştır.
Piyadeler ve topçulara destek olmak için gittiğimiz tank Birliği idik biz.
2 ekip, 8 kişi 2 tank.
Bu 8 kişi başta tank komutanı olmak üzre teğmenden en alt rütbe ere kadar, tüm görev alanında er, yüzbaşı demeden her kesimden her kişiye sorup, soruşturup sigara aramıştır.
Lakin ne topçu birliğinden nede piyadelerden bulunamamıştır.
Ve haber gelmiştir, 3 gün daha helikopter gelmeyecektir. Konvoy saldırısı istihbaratı alınmıştır.
Helikopterin kanatlarına bulunduğumuz ithamları, yeryüzünde hiç bir canlı sarfetmemiştir.
Çare yoktur, çay vardır. Takvim kağıdına, Çorum'lu tank komutanımız, çayı sarıp içerken gördük.
- ne içiyoruz komutanım?
* ne içelim ki mk? çay. takvim kağıdı çarpılcaz yeminle. Dua filan var bunda.
- e kesiyor mu?
* öksürtüyor en azından.
Bu muhabbete, teğmen kulak misafiri olur. Tüm ekibi toplar, aynen şunları sarfeder;
bu yıkıkkemer'i bilen bilir. şimdi de pek farkı yok aslında ama uçan yollar falan vs yıktılar mehtap mahallesine doğru olan kısmı. neyse biz o zamanlar kanımız deli akıyor, manyaklar gibi esrar, hap vs ne varsa arıyoruz, kolluyoruz, kovalıyoruz falan. o gün ne olduysa kimsede para yok, bi şekilde para bulunması lazım.
bizim bunları gramla aldığımız dönemlerde eşe dosta satardık. hem biz yolumuzu bulurduk, hem arkadaşlar 2 meşe sigara için risk almazdı. bildiğin incir yaprağıyla, çayı avucunda ovup ezersen renk bakımından en kral esrarın tonunu tutturursun. tutturduk tonu verdik 8-10 meşe bulduk parayı. alanlardan 2'si 'o neydi öyle ciğerimizi yaktı ama fenaydı' dedi. diğerleri arasında peşimize düşenlerde oldu. çayı içirdik, parayı bulduk.