merak ettiğim sorudur. saçma sapan bir tabir değil mi ya bu ''açılması''. açılmak nedir ulan? kafesten çıkıyoruz sank..aslında öyle he. ben hiç böyle düşünmemiştim. 'cezanın kalkması' gibi tabirler kullanırdım hep. siz de haklısınız amına ko.. ah doğru, moderasyon beni içeri alırken küfür etmememi söyledi, lanet edin gitsin.
çaylaklık süremi moderasyona sormadım fantezi olsun diye. aslında belki kendileri söylerler diye de düşünmedim değil. ilk adımı karşı taraftan beklerim hep. artık kimseden adım beklemem ben. saçmalıkmış bu, bunu anladım. evet. neyse bunu da lanet edin gitsin.
soran olmadı 'neler döndü la serhat hadi biraz anlat?' diye ama ben anlatayım;
entry falan girmiyorum ya, az buz kendimi işe verdim. performansım çok iyiydi. patron her kapıyı açtığında klavyemi sıvazlıyordum. beni ceo yapacaklardı hatta buraya. ne cevher varmış bende lanet olsun! ama ceo'yu bildiğin c harfini kullanarak falan söylediklerinde sie qo!'yu çektim hemen patronun o kupkuru gözlerine doğru. böyle cahilliklere asla gelemem. her sabah işe gelirim ama asla böyle yanlış tabirlere gelemem. ilim çimde de olsa gider üzerine yatarım ama asla çimlerin üzerinde mangal yapan biriyle aynı ortamda bulunmam.
not: bizim sekreter pazar günü kocasıyla pendik sahildeki yeşil alanda tavuk yemişler. mangal filan.
böyle cahilliklere gelemem dediğimi hatırlıyorum iki üç cümle önce söylemiştim. kendime katılıyor ve artırıyorum; klişelere de asla gelemiyorum artık. ''çok cahilsin keşke ölsen'' lafını kullananı peri bacalarına oturtacağım bundan sonra.
hatırladığım bir şeyler daha var, renkli saçlı kızlar... (evet burada yüzünüz güldü diye tahmin ediyorum ''aa tosbik buldu mu kendine göre birini sonunda'' diye. ''gülmedim piç'' demesin kimse. klişeleri sevmiyorum)
pazar günü ergen toplantısına katıldım, yani zamanla ele ayağa düşmesinden mütevellit ergen toplantısı dediğim; nam-ı diğer tumblr buluşması... bu tipine lanet ettiklerimi tutup lanet etmek vardı... hepsi kendi çapında gerizekalıydı çünkü. bira budalası salaklar.
aynı zamanda; kafasına lanet ettiklerimdi bunlar. saçları gökküşağı gibiydi bazılarının ama beyinlerinde sadece koyu mavi tonlarında bir renk hakimdi. evet mavi çünkü aşkın renginin mavi falan olduğuna inanıyor bu salaklar. ne insanlar var lanet olsun. hemen onları test etmek için önce dini inançlarını, sonra mezheplerini ve son olarak da ırklarını sordum. sadece bir(1) tanesi ''insan ırkındanım'' cevabını verdi. ''işte bu lan, işte bu!'' dedim. o an bunu söyleyenle hayat arkadaşı olmamın kaçınılmaz olduğunu fark ettim. ama kafa biraz kıyaktı benim, erkek olduğunu konuşmasının sonuna ''evelallah'' ekleyişinden kesebildim. ortamdan uzaklaştım ve bir bira içip kendime geldim. gece vakti güneş gözlüğü takmama neden olmuştu aklına lanet ettiklerim. korktum ulan. neyse;
arada bir yine belli yazarların entry'lerine, -uzak ihtimal de olsa- belki renkli saçlı bir yazar entry'si okurum diye belli başlı tespitler için sözlüğe, uludağ sözlük'e girdim. deneyimlerimi not almayı çok seviyorum artık.
--spoiler--
''hmm. lucky strike içiyor, kadıköy'den olmalı. oha siyah dar pantolon dediğine göre kesinlikle bot giymeyi seviyordur. ay yok artık! teni beyaz mı? demek ki mavi saçlı... ulan rexx'in önünde bağdaş kuran kızlardan değilse bu kız ben de bişey bilmiyorum! tamam o zaman, donuza ekliyorum..''
--spoiler--
evet tarzımdı bu. aradığım insanı ''bulamamayı'' seviyorum. bulmak çocukça. hele sözlükten bulmak, hele ki zall'ın sözlüğünden... lanet olsun.
ceo falan şakaydı. beni işe almak da zaten şaka gibi bir şey zaten. neyse mesai saatlerinde de zamanımın büyük çoğunluğunu inci sözlük'te takılarak geçirdim. zamanımı boşa harcamayı sevmem. ofiste bile olsam zamanımı değerlendiririm. çalışmak gibi beyin kurutucu aktivitelerden haz etmem. haxball oynarım mesela. pinball bile oynarım hatta.
inci'de küfür yadırganmıyordu. serkan'ı ters yatırmak, çaprazlama ve moonwalk'lama olmak üzere ''gibmek'' serbestti. pek entry girmedim ama orada. okudum çokça; eski hikayelere baktım falan. dediğim gibi. zamanımı boşa harcamayı sevmem. bu entry'i yazarken zamanımı dolu dolu kullandım mesela.
moderasyon hala bir derdim var penceresinden beni kesiyor. sanki orada yaşıyorlarmış gibi hissediyorum. acaba küfür edecek miyim diye bakıyorlar da, yemezler... lanet etseniz küfür etmem. beni 7 zenciye lanet ettirseniz bile bana mısın demem. mod'lardan da hep farklı kişi cevap veriyormuş bunu da yeni öğrendim. kimin eli kimin lanetinde belli değil lanet olsun. bana cevap veren bi daha cevap vermiyor demek. lanet olsun gitsin buradan.
aleynâ ve aleykum selam, kendimi ipek böceklerine de adadım sonunda. cumaları da kaçırmıyorum. bundan sonra iyi bir insan olmaya karar verdim lanet olsun.
not: şu lanet olsun için de amk gibi bir kısaltma bulalım lan. öleceğim yeminlen çok uzun bu laf.
dilediğince konuşabilirsin demek. yalnız sendeki çene kayınvalidemde yok. ne buldun bu kadar yazacak diye bi baktım, bulamamışsın zaten. laf kargaşası. sönmez reyizi bilir misin? bunu kim okuycak amını dengesini siktiğim, bunu yazarken ne düşündün de yazdın... ile başlayan swf hani. hah işte o benden sana gelsin panpa. muck.