sözlük kalitesini sabit tutmak ve ileriye götürmek endişesi açısından değerlendirildiğinde çok mühim bir müessese çaylaklık.
ilk karşılaşmada herkes kötü kişisel özelliklerini gizlemeyi başarabilse de, çaylakken girilen 10 entry yazar yapmaya değmez onlarca adayı kabak gibi ele verecektir.
sözlüğün kalitesi düşünüldüğünde, yönetim çaylaklık durumunda girilen entryleri çok da ince eleyip sık dokumuyor diyebiliriz.
Daha da nahoş hale getirebiliriz ama.* Mesela çaylak olan yazarın nicki pavyonlardaki neon lambası gibi yanıp sönebilir. Böylelikle hem insanlar onun çaylak olduğunu anlar, hem de belki biraz daha caydırıcı olur.
acemilik, toyluk.
sözlüğe ilk başladığınızda olursunuz ve sözlükte formata aykırı davranınca olabilirsiniz. ben başladığımda 1, başladıktan sonra 3 olmak üzere toplam 4 kez yaşamış bulunmaktayım bu süreci.
Yazar lakabının elinden alınmasıdır. Ayrıca Entry yazabilme, entrylerinin başlıkta görülmesi ama profilinde gözükmemesi durumudur. Merak edilen kaç gün sürdüğü ve nereden öğrenilebildiğidir.
Belirli nedenlerle sözlükten uzaklaştırılmadır. yazar olunduktan sonra tabiki.
Online listesinde nickin gözükmüyor bile bu dönemde.
Sözlük bile adam yerine komuyo bizleri.
moderatörler x yazarı çaylak yaparken '' sebep ve neden, kaç gün yedi '' gibi detayları da çaylak olur olmaz (anında) yazara belirtmelidir. böylelikle o x yazar; '' neden çaylak oldum, kaç gün yedim '' gibi sorularla kapı çalmaz ve aslında bu da moderatörlerin işini kolaylaştırır. onlar da boş muhataplardan kurtulup işlerine daha çok zaman ayırırlar.
'' format ihlali yapanlara verilen cezadır '' deyip siktir boktan bi tanım yaparak giriş yapmak istedim. ohşş girdim bile amk.
aslında bunu yazarların yaptığı mallıklar başlığına yazacaktım ama kendi kendime '' lan kim uğraşacak onunla, kısa başlık bul oraya yaz, o başlık çok uzun, hem başlık kısmına yazarların yaptığı malıklar yazacağına 'çaylaklık' yazıp oraya anlat daha iyi. hem bir sürü tuşa basmaktan kurtulursun, çünkü sen salak değilsin kuki, tek kelimelik başlığa anlat derdini '' dedim. iyi mi yaptım, kötü mü yaptım bilmiyorum ama çoktan başladım bile anlatmaya...
boş bkz yüzüne bile çaylak olan biri olarak, geçen aldığım cezaya götümle güldüm lan. oturun bak anlatayım, ama ön tarafa da zırt bırt çaylak olanlar ve sürekli mesajlaşan yazarlar otursun. zira dost bildiğiniz kişiler bazen sizi yanıltabiliyor.
sol framede uludağ sözlük moderasyonu komedisi başlığını gördüm hafız. her şey de ondan sonra başladı zate. tıkladım başlığı şlak diye mavi şerit çıktı. ( çaylak oldum ) he lan sizin gibi ben de şaşırdım birden. gülüyorum salak gibi. muhaha muazzam şaka bu dedim. tebrik etmek için july4th ye mesaj çekesim geldi. yazdım kendimce; '' bu tür atraksiyonlar sözlüğün neşesini daha da çok arttırıyor, kim bu programı bulduysa helel valla, yarıldım gülmekten, halen tepemde duruyo şerit ahaha '' dedim. fakat '' çaylakken mesaj gönderemezsiniz uyarısıyla '' oha amk ciddiymiş ya lan bunlar '' diyerek kendime geldim.
yok artık!!
çaldım bdv nin kapısını abi. süper meraklıyım...
'' şaka yaptınız sandım, meğer gerçekten çaylak olmuşum, sebep nedir, yine ne yaptım la ''
moderatör : bıztttt nickli yazara msj yoluyla hakaretten dolayı 3 gün çaylaksınız. teşekkürler.
'' haydaaa. bir yanlışlık olmalı. zira o bıztttt nickli yazarla daha önce de mesajlaştık ve bu mesajlaşmalar gayet makara muhabbetlerdi. neden şikayet etmiş, neyi şikayet etmiş anlamadım ''
moderatör : yazara ''ibnesin la sen '' demişsiniz. yazar da bundan rahatsızlık duymuş ki bize mesajı şikayet etmiş. teşekkürler.
'' hakket ibneymiş o zaman. çünkü olayın akışını bilmiyorsunuz. vay anasını ya, 1 yaşıma daha girdim. kukla olarak mum da sokarsınız artık bana.
kapalı-kapatıldı.
***
sokmadılar mumu. kapattılar şikayeti ama popom çok kaşındığı için buraya anlatayorum.
anlatıyorum ki, sizler ayık olun, sizler bu oyuna gelmeyin diye,
şimdi abi, bu bıztttt nickli yazarla daha önce de makara muhabbetlerimiz var dedik. konuşuyoruz, koklaşıyoruz dedik ve işte 1 ay sonra çaylak olmaya vesile olan o muhabbet;
bıztttt : abi sen cimbomluydun di mi?
'' sapına kadar '' bıztttt : beşiktaş cimbom maçı ne olur?
'' maç bizim sahada kesin döşeriz '' bıztttt : ehehe ben beşiktaşlıyım. var mısın iddaa ya?
'' tamam lan, nesine ? '' bıztttt : kaybeden kargoyla slip don alacak. :')
'' ahaha ciddi misin? bıztttt : puhaha evet :')
''ibnesin la sen '' bıztttt : ohh bee.
'' ne oh'ladın la '' bıztttt : .........
'' huuuuuuuuuuu '' bıztttt : .........
'' noldu la '' bıztttt : ........
'' cvp versene ''
çaylaksınız sözlük formatı !!!!!
***
bak işte tam burda uludağ sözlük moderasyonu komedisi başlığını tıklıyorum abi. iyi ayıkın ve mavi şeritle göz göze geliyorum. ( adam o son mesajı, hani ''ibnesin la sen'' yazılan mesajı şikayet etmiş ) ahaha... ahaha...
bunu niye anlattım? çünkü mesajların akışını gösteren capsi modlara atsanız bile - ki yukarıda yazılanları aynen kopyalayıp attım - modlar kararından asla vazgeçmiyor. ibne dedin mi? dedin. bitti gitti oluyor.
o yüzden o ön tarafta oturan ( sürekli çaylak olanlar ) artık ayağa kalksın ve '' abovvv neler oluyomuş la böyle '' deyip ağzını kapasın. samimiyet kurduğu kişilere fazla güvenmesinler. yemin ediyorum kimin ne bok olduğu belli değil bu sözlükte.
çaylaklık?
çaylaklık çok basit burda.
***
'' hopss yine niye çaylak oldum la? ''
moderatör : ahaha bu sefer bi şey yapmadınız sayın yazar. salaklığınıza gülerken elimiz titredi ve yanlışlıkla çaylak butonuna bastık. teşekkürler ''
çaylaklar yazar yapılırken girdikleri entry'nin içeriğine bakılmaz. adam isterse saçmalasın, çünkü içerğin kalitesi kişiden kişiye değişir. bakılan, bakılması gereken, tek şey yazar formata uymuş mu uymamış diye bakmak.
