merakla kalkıştıkları bir işin nasıl sonlanacağını anlayabilmeleri için en az 10 entry girdikten sonra 2 gün ila 1 ay arasında beklemelerine sebep veren entry lerdir.
Sözlük aşkıyla günlerdir düşündükleri, kendilerince en güzel 20 entrysini ilk olarak girerler ve o entryle sol framede gözükmediği için o entrylerine yeterince şükela alamazlar
''acaba nasıl tırıvırılasamda mı kırtlatsam, pıtırtıkırtılatsamda mı curtlatsam ?''tarzı düşüncesinde olan sözlük yazarı olmak isteyen adamın uğraşarak ,kurbağanın ilk evresinde ortaya çıkardığı gaz tarzı bi olaydır.
1-2 saat içinde yazar olunacağının habercisi. sen 10 entry'i doldur; gerisini moderatör abilerine bırak. buranın moderatörleri devlet memuru zaten, okumaz. onaylar ve geçer.
önceleri özene bezene, noktalama ve yazımı kusursuz, hakaret ve argo içermeyen idealist bir yaklaşımla yazılmış ancak daha sonra diğer yazılanlara baktıkça bu özelliklerinden ödün verilmiş entrylerdir.
ilk sözlük yazarı olma deneyimi ise, ürkütücü, kalp atışlarını hızlandıran olaydır. 10 kere değiştirilir bir entry.* biz de geçtik oralardan biliyoruz herhalde yahu.
en güzel entry'lerdir aslında. kontrollü disiplinle hareket ettiğimiz için içinde küfür, taşkınlık, hakaret ve ırkçılık gibi unsurlar bulunmaz. fakat çoğu zaman dikkat bile edilmez. çaylak onaylanana kadar yazarlar o sayfaları doldurur o entry'ler de arada kaynar gider...
Esasen burada yazılanların hiçbirisinin farkında olmadan, genel kurallar ayrıntılı olarak okunmadan entry girildiğinde, hevesle entry girilmiş olmasına rağmen, giriş yapmadan entrylerin okunmaya çalışılması esnasında "aaa benim yazdığım entryler görünmüyor" denilmesi ile anlaşılan çaylakların yazdığı entrylerin görünmemesi ile açıklanan insanın hevesini kıran ve fakat bir gün herkesin göreceği umudu ile yazılan entrylerdir.