Sözlüğe dışardan bakarsınız içeri giremezsiniz.öyle camdan içeriyi seyredersiniz.sanki hiç orada olmamışsınız gibi daha önce...içeridekiler sizi görmez izlediğinizi farketmezler.yasaklılığınız kaldırılsın diye beklersiniz... o süreyi yazarak yada sadece okuyarak geçirirsiniz.çok sıkılırsınız.
bazen gurur verici nitelikte olabilir çaylaklık durumuna düşmek. zira, düşünceleriniz sebebi ile çaylaklaştırılıyor iseniz eğer, doğru yolda olduğunuza ilişkin sizi daha da teşvik edebilir.
ilk defa başıma gelen uludağ sözlük cezasıdır. Kendin çalıp moderatörlerin oynadığını söylerler. Yazdıklarını moderatörlerden başkasının görmediğide rivayetler arasındadır. Silik ışığı yanınca sil denilen entry' imi siliyorum, rötuşla dediklerini rötuşluyorum, adeta sustalı maymuna çeviriyor bu ceza insanı. insan cezalıyken veya cezaevindeyken düşünmeye çok vakti oluyor yeğen. * . Burdan moderatörlere seslenmek istiyorum. Nasıl eğleniyor muyuz?
uludağ sözlükte ki gibi bir yerde, kemalist çoğunluk ve arkasında ki moderasyonla daha güçlenen tarafgirlik ve o nun kaşısında başa gelen yazar durumu. çaylak olan yazar ya der: ben hatalıydım bu sözlük te bu moda ya bir bütün olacağım kendi ideolojim ile yada işe yarar bir parça olup bu kırık dökük kemalist çarka katılacaktım der. amma doğru olan çaylak hatta silik olmayı göze alıp yazmaktır.
Su an çaylağım yazdıklarımı kimse görmüyor bu çok kötü bir durum, ama azimliyim bende yazar olacağım ve gün gelecek bu yazdığımı güzel bir tebessümle okuyacağım.
varlıkla yokluk arası bir halde bulunarak sözlükte fikir beyan edilecek günü bekleme ertesinde yazar adaylarının geçici bir süre ile içinde oldukları durumdur. beklemedeyiz.
Bursada yaşadığım hayata benziyor. Varım, görüyorum, hissediyorum, konuşuyorum ama kimse siklemiyor. Siklenmemek ne demek görüklede öğrendim. O yüzden sözlüğün siklememesi koymuyor.
üniversite yurduna ilk geldiği anda karşılaştığı tavırlarla kendisine çaylak olduğunu his ettirilen insanın, sosyal medya dilinde yazar olamamış, yazar adayı halidir.
şaka maka nasıl canım sıkılıyor şu an anlatamam.
sana bu satırları yer altından yazıyorum sevgilim... ( yok lan ne sevgilisi )
okuyorum şimdi, çaylak olunca arkandan fake hesaplarla gelip nickaltına yazı yazıyorlar.
ibnenin evladı 10 gündür yoktu evliyasını siktiğim.
bıdı bıdı ediyor. ayda yılda bir çaylak olduğumdan bahsetmiş.
bre amın feryadı, daha yazar olduğun gün sayısı 20 gün değil.
(bkz: sizin yazarlığınız kadar benim çaylaklığım var)
ekle buna 10 gün daha, unuttuklarımı da saymıyorum yavşak.
ayrıca sen benim ayda yılda bir çaylak olduğumu nereden biliyorsun göt, senin sözlüğe geldiğin 1 ay olmadı şerefini siktiğim!
işte bunlar çaylakken söylenmemesi gereken söylemler elbette, küfürü az kısmam söylendi ama kısamıyorum. kısınca etrafımdakileri duyamıyorum sanki. küçük bir ayrıntı takılmayınız diyorlar.
bilmezler ki hayat küçük ayrıntılarda gizlidir. *