Şimdi tabi manitasına bir kahve ısmarlamak için tırnağına oje almak için bile babasından para dilenen arkadaşlarımız anlamayacaktır,
Ancak alnının teri, elinin emeği ile para kazanan arkadaşlarımız duruma vakıftır.
Gelen giden çoktur, çay ikram edilir, çaylar ekseri iki şekerli gelir, genelde teki, zaman zaman hiçbiri kullanılmaz.
Üzerine çay damlar, ziyan olur.
Ben bir şeker pancarına sonsuz değer veren, harçlığım, çocukluğum, babamın anamın hemşehrimin emeği, geliri bilen trakyalı lookin olarak şüphesiz bir bir küpün bile ziyan olmasına gönlüm razı gelemez.
Ayrıca para kazanmayı bilen insanlar maalesef ki savurgan olamaz.
Bir dönem biz de biriktirdik.
Sonra çaycı çayları tek şekerli getirmeye başladı.
Bunun üzerine ipnelik olsun diye biz de çayı 2 hatta 3 şekerli içmeye başladık.
Böyle cayciyla psikolojik harp yaşadığımız bir dönem oldu evet.
iş ortamında her gün çay kahve gibi toplam 5-6 içecek içtiğinizi düşünün. Ve gelen şekerleri biriktirin. Bir ay sonra eve bi poşet dolusu şekerle dönüyorsunuz.
Lan sizin yüzünüzden çaycı başımda bekliyor. Şekeri atsın da fazla olanı alayım diye. Git diyorum. Şeker at da gideyim diyor. Soğusun öyle içecem diyorum soğuyunca tadı olmaz hadi at şekeri diyor.
Geçen dişimle küp şekeri ikiye böldüm kalan yarımı aldı gitti piç. Hüseyin abi yarım atıyor ona veririm diyor.