bugün

adabı vardır çaya bisküvi banmanın. ilk önce ileri fizik bilgin olacak. bisküvinin çayı ne kadar emeceğini hesaplayacaksın önce. ona göre 73 derecelik bir açıyla batıracaksın bardağın içine. ne çok kısa tutup çayın tamamen nüfuz etmesini engelleyeceksin, ne de çok fazla ağırlaştırıp bardağın dibine parçalanmış bisküvi göndereceksin. işte bu yüzden çok hassas bir mevzudur.

adabı vardır.
eylemi bilimsel olarak açıklayanları göstermiştir. ben banar geçerim polemiğe girmem. yok açıymış yok emmesiymiş şeyiymiş.
çayin tazeliğine ve bisküvinin çayla ne kadar bütünlesebildiğine bağlı olarak tüketicide orgazmik tatlar bırakabilen faaliyet.
önemli bir tecrübe ve maharet gerektiren eylemdir. zira bisküviyi çayda fazla tutup bardağın içine düşmesine yol açacak tek bir hata, bütün çayı mundar etmenize ve insanın tadını/tuzunu/keyfini almaya yetecektir.

tecrübeli ve yetenekli bir bisküvi bandırıcı, eyleme geçmeden evvel bir orta hakem gibi saha koşullarını incelemelidir. yani kullanacağı bisküvinin kalınlığını ve çayın sıcaklığını kontrol etmeli, bisküvinin çayın içinde kalması gereken optiumum t zamanını belirlemelidir.

henüz tecrübe kazanmamış bandırıcılar, ince bir bisküviyi çayda optiumum t zamanından daha fazla tutarak, daha yeme eylemine dahi geçemeden üstlerine başlarına veya bardağın içine düşürebilirler. allah cezalarını versindir..o ne iğrenç bi görüntüdür. işte o noktada çay kaşığı ile bisküviyi bardaktan çıkarmak ne büyük bir eziyet ve basiretsizlik örneğidir. etrafta izleyenler bu kişiyi parmakla işaret ederek birbirlerine gösterirler. ne kadar temizlerseniz temizleyin, o berrak çay görüntüsü gider. işin boku çıkar.

sözüm tecrübesiz bandırıcılara..lütfen bandırma işlemine geçmeden evvel bir bilene sorunuz. bu bilen şahıs yaşça sizden çok daha küçük olabilir. 6 yaşında bi bebe bandırma hususunda elinize verebilir. gurur yapmayın..unutmayınız. aslolan tecrübe ve dikkatdir. bi de akıl yaşta değil baştadır.
Parmak püskevitlerle efsane olur.
benim de en büyük lüksüm bu amk.

fakirim ama keyfimide bilirim.
Sinir stres sebebi.

Nasıl bir bıçak sırtı, nasıl bir ince aylardır bu... 1 sn fazla tutsan o petibör düşer çayı piç eder. Biraz az tutsan ıslanmış peçete gibi olur, banmasaydım daha iyi dersin.

Bu yüzden bıraktım çayı.

Hayat çaya petibör banmak için çok kısa.
rahmetli dedemin sıkça yaptığı eylemdi. bardağın içi çayla karışık piskevüt olurdu. bardağı değiştirtip yenisini isterdi. allah rahmet eylesin zevkine çok düşkündü rahmetli.
Büyük ihtimalle, Bisküvinin fazla ıslanıp kopmasıyla yaşanacak hüsranla sona erecek eylemdir.
çocukluğum geldi şimdi aklıma.
aramızda probis bananlar var..

çok enteresan bir durum.. bunu kendilerine sormak gerek..
görsel
Siz çaya bisküviyi banıp içine düşmesin diye büyük çaba sarf edersiniz ama ya ağzınız ve çay bardağı arasındaki mesafeyi hesaplayamaz bisküvinin bir kısmını yolda kaybedersiniz ya da bir parçası çayın içine düşer. siz de çay kaşığıyla alayım diye uğraşırsınız ama her deneyişinizde çay biraz daha bulanır. Resmen hayatımın özeti.
özellikle petibörle yapılırsa müthiş olan durumdur. o günlere geri götürün beni.
hala yaptığım eylem.

Edit: çifte kavrulmuş petibör özellikle etinin ürünü olan etibör olursa zevki bambaşka oluyor.karnımı acıktırdınız köftehorlar.
hemesi güzel olan ama batırılan parçası kopunca korkunc hale gelen yiycek.
2 saniyeden fazla çayda tutmayın pıt diye düşebiliyo.
Çaya gereken süreden fazla bandırılan petibör bisküvinin çaya düşünce verdiği üzüntüyü zenginler anlamaz, anlayamaz.
Çocukluktan kalma en sevimli alışkanlıklardan biridir.

Zamanla ustalaşıp, bisküviyi kıvamında yumuşatarak, çayın içine düşürmeden yemeği öğreniyor insan.
Çaya bir tek kırıntı bırakmadan halledebiliyorum bu işi.
Şahane miyim neyim yahu?!
Özlenen, çocukça, nostaljik bir eylemdir.
Çaya banmadan da güzel olur yemesi. Çay bisküvi ikilisi.
peki ya çayın bile içine girmediği o bayat püskevitin kaderini düşüneniniz yok mu?
iğrenç gelmesin ama birde beyaz peynir yanına canım çekti şimdi bak.....
kesinlikle o bisküvi burçak olmamalıdır.
90 lı yıllar aktivitesi.
Bardağa sığmayan bisküviye denk gelmek hayal kırıklığı.