Çayın damak tadına olan tutkunluğunu tanımlar. Aslında bu tiryakilik çok eskilere dayanmaktadır. Çayın ilk üretilmeye başladığı yıllarda insanlar ilk başta bu içeceği pek benimseyemediler. Ancak daha sonra yapılan çalışmalar neticesinde insanlara bu içecek sevdirilmeye başlandı.
Çay tiryakiliği günümüzde milyonlarca insan üzerinde görülmektedir. Kaçak çay olarak bilinen sirlanka çayı tiryakiliğe daha yatkın bir çaydır. Sonuç olarak çay hepimizin vazgeçemediği içeceklerin başında gelmektedir.
türk insanının çoğunda olduğunu düşündüğüm özellik.
ayrıca türkiye'ye gelen bütün yabancıların yaptığı tespittir. bir polonyalı "bu sıcakta sürekli çay içmeniz gerçekten çok şaşırtıcı, akıl sır erdiremiyorum." demişti.
o değil de 2 saattir çay içmiyorum, bana çay yap sözlük.
kahvaltıda midenin 1/4'ünü çay ile doldurmak, gün içinde dayanabildiğin kadar dayanmak ama akşam yemeğinden sonra şööyle bol demli birkaç bardak çay içilmemesi durumunda baş ağrısına sebep olacak kadar sinir bozucu bir bağımlılıktır.
her akşam eve geldikten sonra, yemek yenilir ve sofraya kaldırıken teyzemin seslenmesidir benim için:
- pişht, 2 bardaklık çay demlesene birde göz kırpar.
- anladım gene çay mı çekti canın.
- bakışlar bir aşağı bir yukarı iner ve gülümser bana.
getirdiğimde çocuk gibi sevinir, allah razı olsun der.
seviyorum teyzem çay tiryakiliğini.
herşey bi altın gününe gittiğin zaman başlar.sohbetin tadına doyamayanlar bi bardak
bi bardak daha diyerek çaykolikliğin ilk adımını atmış olurlar.
çaylaklar bundan sonra her sabah öğlen ve akşam yemeklerle ve yemekten sonra olmak üzere,son aşamaya gelmiş bulunurlar.artık o da bir çay tiryakisidir...