denize karşı oturmak. (fakat deniz görmeyeli aylar oldu.)
sobalı evde bulunmak. (anneannemin evi mesela.)
sabah uykusuzluğu ve dişarı çıkınca donacağını bilmek. (her ne kadar sevsem de kışın sabah arada içtiğim portakal suyu çayın yerini tutmuyor.)
bir de eve geldiğimde ayılmak için bir kahve içmediysem özellikle akşam saatlerinde deli gibi çaya sarılıyorum. (biraz da olsa dinlendiriyor, açıyor insanı.) ama tabi gece uykunuzdan etmesi gibi bir durum var.
(bkz: kısır döngü)
akşamları veda ettim o yüzden.
edit : bir de taze demlenmiş bergamot aromalı çay kokusu.
havada hafif bir esinti olması en klasik durumlardandır. böyle yumuşak yumuşak eserken ne de güzeldir çay içmek. yanında bir de duman oldu mu değmeğin keyfe.