Tamamen boşluk ve anlık yalnızlıktan geldiğini düşündüğüm istek. Çay içmek ve ölümcül sıkılmanin verdiği iç düşünceler ve ince belli bardağı çeşitli tutma şekilleri denemek üçlüsünün son etabı. Bir sonraki etapsa;
Odaklansam olur mu? Ve dik dik bardağa bakmaya başlanır.
Masaya, duvara vurmak ve birşeyler fırlatmaktan öteye geçmedim şimdiye kadar. O da yanlizken, sakinlesemedigimden geçsin diye. Onu bile yaptıktan sonra bı naptın ben oluyor insan.
Sıkarak Bardak kırmak bana hep artistlik yapmak, güç gosterisi gibi gelmiştir. Elin parcalaninca görürsun elinin körünü.
karton bardak kullanan bizlerin gerçekleştiremeyeceği eylemdir. filmlerde falan öyle 2 damla kan akıyor ama aldanmayın ona. o cam ele girince tarantino filmlerindeki gibi ortalık kan revan içerisinde kalır. üzülürsünüz o oğlum bak git olayındaki çocuk gibi abieeeeaaaaaa diye bağırarak eczaneye koşarsınız..
o isteğe kapılmayın yapmayın dedirten hede. 1,5 saatiniz hemşirelerle cımbız ve pansuman eşliğinde geçer(arada röntgen de var tabi). atılacak toplam 20 25 dikiş de cabası. en kötüsü de dikişlerin kaşınması ama kaşıyamamanız. iki gün iki gece uyku haram zombie gibi gezersiniz uyandırayım.
ek öneri :yazdıklarımı siklemeyip bir bok yediniz dersek yaralar kapanmaya başlayıp dikişler atınca fito merhem kullanın en fazla bir iki iz kalıyor.