sahilde meyve kasasının üstüne kurulan rakı masasının olayıdır. masada bulunan diğer şeyler, rakı, soğuk su, kavun, hazır haydari, peynir ve acılı ezmedir.
küçükken babamın bana bu da çocuk rakısı diyerek rakı ikram şekliydi. tabi ki ah çocuğum rakı içsin ohh oh falan gibi bi zihniyetle yapmazdı bunu, o akşamları rakı masasına oturduğunda benim de sürekli ben de seninle içicem ben de seninle oturucam diye diretmem sonucu bulduğu çözümdü, ki zaten o rakı içilmez önümde dururdu sadece. ben sadece onun her lafına her sohbetine girer ve onunla masada önümde rakıyla oturduğum için inanılmaz mutlu olurdum.
bi de yılbaşlarında çocuk şarabı diye bu sefer çay bardağında şarabım olurdu..
edit: bardaktaki rakı oranı 1/ 5 ten fazla değildi.
çok samimi ve sıcak bir muhabbetin habercisidir. hiç denemedim ama kıtlama da içilebilirdi sanırım rakı. içerken, peynir ağzın bir kenarında tutulur falan %&/+^!. olabilirdi belki, sevgi yetebilirdi.
tadı daha başkadır iki yudumda biter. biz soğuk pınar başlarında çay bardağıyla içmeyi öğrendik abilerimizden. detttt gidin lan burdan dedikleri sözler unutulmaz. yada bir mecliste(içkili bir mecliste düğün kına vs) babamızın da oturduğu masada el altından masa örtüsü kenarından uzatılan çay bardağındaki rakının tadı unutulmaz.
bakkaldan alınmış ucuz peynirle yapılması farz olan eylemdir. ser hoşluk sınırından daha hızlı geçer, dünyanın anasını daha ucuza satarsınız. hakikaten kafayı daha çabuk bulursunuz, bulunumuhkjhdh..evet...