en iyi 100 giriş arasında 1. en iyi 100 kapanış arasında 15. sırada olan J.D.Salinger'ın ilk romanı. 17 yaşındaki karakterimiz Holden üçüncü kez okuldan atılıyor ve başlıyor hikayesi anlatmaya...
holden caulfield karakteri aslında her insanın yaşamının belli dönemlerinde içinde bulunduğu ruh hallerini yaşayan bir karakter.
okurken hiç sıkılmadığım ve bir nefeste biten kitap. baş karakterin insanları iyi bir şekilde gözlemlemesi ve analiz etmesi okunabilirliğini kolaylaştırmış. tavsiye edilir. sonrasında kendimizi bi yoklayabileceğimiz kitaplardan.
salinger'ın şüpheli bir romanı. herkesin yakındığı çevirisinden dolayı mı yoksa gerçekten tamami ile mi kötü karar veremediğim bir kitap oldu. evet, kendisini okutuyor ancak bir şeyler eksik gibi. ama o eksikliği başka şeylerle kapatmaya çalışılmış gibi de aynı zamanda. bilmiyorum. okunur ama çok da abartılmasına gerek yok gibi. güzel kitap, hepsi bu.
Jerome David Salinger'in ilk ve tek romanı olma özelliği taşımasıdır . Kitabın özelliklerinden biri çok yalın ve basit bir dile sahip olmasıdır . Bu sebeple çok rahat okunup , çok hızlı bitirilebilir . Ama kitap birçok insanın üzerinde etkiler bırakmayı başarmıştır . Kitabın içeriği ise (bkz: holden caulfield) adında bir çocuğun , büyüme çağında geçirdiği travmatolojik olaylar , endişeleri , çevreye karşı olan tepkimeleri kısaca büyüyen bir bireyin psikolojisi çok iyi bir şekilde incelemiş olan bir kitaptır . Yapı Kredi yayınları tarafından basılmıştır ve çevirisini (bkz: Çoşkun Yerli) tarafından yapılmıştır . Ayrıca kitabı okuyup (bkz: holden caulfield)'in gezdiği , gittiği bar , clublarda çalan şarkıları merak edenler için sıralı tam liste yapmak istedim .
Ayrıca kitapta dikkatimi çeken çok güzel cümlelerden biri de ;
''about all i know is, i sort of miss everybody i told u about . even old stradlater and ackley, for instance . i think i even miss that goddam maurice. it's funny . don't ever tell anybody anything . if you do, you start missing everybody .''
kitabın bir yerinde "gençler çaydanlığın etrafında oturmuşlardı" diye bir cümle var. geçtiği yerle o kadar ilgisiz ki konudan kopma yaşanıyor. sanıyorum ki çevirmen "pot" kelimesini görüp ilk haliyle çevirdi direkt olarak. oysaki pot esrar olarak da kullanılan bir kelime. ikinci seçenek daha olası gözüküyor.
hiçbir şekilde beğenmediğim kitaptır. üye olduğum bir kitap sitesinde de aynı yorumlar yapılmış. sıkıcı, bayat ve bir ergenin ağzından çıkacak klişe şeyler mevcuttur. oldum olası abd tarzı ülkelerin yazarlarından pek hoşlanmamışımdır. bi rusun, bir alman edebiyatçısının ya da türk edebiyatçısının verdiği hissi bana vermiyor. kısacası yazılmasa da olurmuş yani.
Güya okuyan katil oluyordu. 2 sene evvel içimdeki ergenlik ofkesiyle alıp okudugum ardindan bu öfkemi de alıp götüren zararsız ve nedensiz yere yasaklanan(ki bence popüler olsun diye yapıldı) kitap.
sıradan bir çocuk olan holden'in, enfes perspektifi ve çıkarımlarıyla hüzünlendiren, güldüren ve gerçekten düşündüren hikayesidir. bir bölümde okuduğun kitap, yazarıyla sohbet ediyormuşsun gibi hissettirebiliyorsa iyi kitaptır gibi bir şey geçiyordu. bunu bana tam samimiyetiyle hissettiren kitaptır ayrıca.
Az önce elimde olan muazzam kitaptır. Pek iyi olmayan bir dönemden geçiyorum şu sıralar. Ve dakikalar önce okudugum, tam olarak şu anda ben'i anlatan bu söz beni benden aldı resmen.demek istediğim şeyi anlatamıyorum. Anlatabilsem de, anlatmak isteyeceğimden pek emin değilim.
Not: mutlaka okuyun.