caddeleri dar, sokakları ise ondan dar ilçedir. araba ile giderken “sürtmezsem bari” endişesi yaşarsınız. son zamanlarda çok göç almış, birbirini kökten tanıyan, kemikleşmiş dostluklar bitmiştir. kısaca; köyleri olmasa bir başına anlamsız, bankamatikli taşra.
dilenciye sadaka verilmesi, toplumdaki servetin gönüllü olarak yeniden dağıtılmasıdır. keza yağma olayı da, ancak yağmada şiddet vardır çünkü rıza yoktur. bu bağlamda sadaka, gönüllü olarak yağmalanmaya ya rıza göstermektir.
kendimi, mecelleye göre ahkam kesen bir kadı gibi görüyorum)
istanbul'un en büyük yüzölçümüne sahip ve merkeze uzak fakat kendi vergi dairesi olmayan ilçesi. çatalca vergi dairesi birkaç yıl önce kaldırılıp büyükçekmece'ye bağlanmıştır. çatalca'daki mükellefler vergilerini ödemek için büyükçekmece'ye gitmektedir, bu da bir dış ilçe olduğu için merkez ilçelere göre daha zor olmaktadır. hele köylerdekilerin işinin daha zor olduğunu düşünüyorum. bence vergi dairesinin tekrar çatalca'ya gelmesi gerekiyor.