çok samimi söylüyorum böyle bir alışkanlık gelişti bende.
20 gün önce ev taşıdım. uyducusuydu, şofbencisiydi, elektrikçisiydi derken bir baktım ki eve gelip cesurca çatalını sergileyen usta modeline kaptırmışım kendimi.
efendi gibi gelip kıçını başını açmadan işini görüp giden ustaya katlanamaz oldum. hemen dıravdan bir arıza çıkarıp yeni usta çağırıyorum.
bir kere o çatalın gösterilmesinin ardında yatan sebepleri bilmeniz gerekir paşam. o çatal derinliktir. emeği simgeler. güveni verir insana. sıcaklık yayar ortama. zengin fakir uçurumu afedersin s.kinde değildir çatalını sergileyen ustanın. eviniz saray yavrusu bile olsa farketmez onun için. sen kimsin ki der adama adeta. insan olduğunu hatırlatır, mal da yalan mülk de yalan der bir bakıma. emriniz altında bir ordu insan çalışsa dahi bazen bunların öneminin olmayacağını hatırlatır. farkın yok der sana. sende aynısın, sokaktaki adam da aynı benim için fazla kasılma demeye getirir. bazen de işine olan aşkının sinyalidir o çatal. yılların verdiği tecrübeyi görürsünüz o çatalda. ay oram mı açıldı buram mı göründü diye işine olan konsantrasyonunu asla bozmaz. o an orada işine kitlenir ve aldığı parayı hakettiğini gösterir size. yani hocam, bir ustanın çatalı görünüyorsa eğer, başında bile durmadan güven içinde oradan ayrılabilirsiniz.
* bu başlık yıllardır açılması gereken ama açılmayan bi başlık yeni açıldığını görünce yıllardır evladını görmemiş anne gibi bi hasretlik bi evlat acısı hissettim. velhasıl acımasız gerçeklerden birisi. len dur keyif alamamak mı len ben yanlış başlığa yelken açmışım kim kimden keyif alıyo kimin çatalı kimin tabağında noluyo len burda.