insanı gerim gerim geren misafirdir. Arkadaş tam bir yere gidilecektir hop kapı çalınır ve misafir kapıya damlar. Hadi iki saat konuş muhabbet et işin yoksa. Al kaçtı işte alışveriş hevesi.
Can sıkar. Birde bunlar gelince evin her yeri rezalet ve pistir. Üstünüzde de salaş ve diz yapmış pijama vardır. Kapı deliğinden bakıp hass deyip ne yapacağınızı şaşırırsınız. Misafir cazgırsa hadi hadi ayak seslerinizi duyduk açın kapıyı derler. Uzu lafın kısası çok bebat bir durum. Geleceğinizi haber verin hazırlık yapalım yani.
Evde en paspal halinizle yalnızsanız misafir de çok tanıdık değilse sıkıntılı bir durumdur. Diğer durumlarda genelde evin annnesi sıkıntıya düşer o yüzden günümüz iletişim çağında haber vermeden gelen misafir ayıp ediyordur.
ayıp eden misafirdir.
artik ne ben onun yanaklarimi sikacagi sekilde kucugum ne de o... (buraya bisi bulamadim) neyse... ben buyudum artik. bir de dizilerdeki gibi gun boyu evde oldugumuz halde baloya gider gibi de giyinmiyoruz. rahat pijamalar falan... sen hala eski yaşım veya samimiyet varmis gibi catkapi geliyorsun.
Şaşırtıp, hafiften moral bozsa da, baş göz üstünedir.
Biz böyle gördük!
Tamam düşüncesizlik etmiştir, şakkadanak gelivermiştir, napıcan?
Kovacan mı?!
Çayını çorbasını ikram edip, erkenden yol alması için dua edicen o kadar.
Ama bazı can yoldaşları vardır ki, onların her daim açık çekleri vardır.
Zamanın, günün, gecenin, zerre önemi yoktur.
iyi ki varlardır.
Hasret kaldık, evler o kadar yalnız ki. Eskiden komşuluk kavramı vardı, kimse kimseyi evinin temiz yada kirliliginden, dağınıklığından yargılamazdı, hepimiz tertemiz fakirdik. Hemen ocaga çay konulurdu, evde ne varsa sofraya, evin cocugu bakkala yollanırdı gizlice. Hatırlıyorum annem un su tuzla harika pisiler kızartırdı yağda, yanına peynir, reçel, zeytin hepsi ev yapımı, salata domates mis gibi kokardı. Gülerdik, mutlu olurduk, cocuklarla minderlerden atcılık filan oynardık.
Ben istiyorum gelin cat kapı yaa, çok istiyorum. Ama komşuların kim olduğunu bile bilmedigimiz bir devrin insanı olduk.