çarşı, gezi'den sonra edindiği marksist ve dhkp-c'li yeni kankalarından şerefsizliği de öğrenmiş. başkalarını suçlayarak içine düştüğü pislikten kurtulmaya çalışıyor.
Sempatizanı oldukları takımın sadece bir spor kulübü olduğunu hatırlaması gereken iki taraftar grubunun versusu..
Ülkeden sonra tribünü de ikiye bölenler kıçına kına yakabilirler artık. Sikeyim gezi parkını... bunun yeri tribün mü?
destek vermeyenleri tribünden dislayanlar düşünsün artık...
ikisinin de canı ceheneme...
biri rakı gibidir efenim, yıllar geçse de eskimez lezzeti. ilk bakışta, ilk yudumda yakar içini biraz, alıştıkça ondan başkası geçsin istemezsin sofrandan; yanında kim varsa tanıdığın tanımadığın bir olursun can sayarsın yanındakini masandakini, mezesi vardır, bestesi, güftesi sonra iyi günü vardır sevindiğin birlikte; kötü günü vardır "kaybetmekten korksak beşiktaşlı olmazdık" dediğin üzüntüsünden boncuk yapıp ipe dizdiğin. adı çarşıdır bunun bilirsin yıllar geçtikçe daha da seversin.
bi de bakkallarda ucuz şişede satılan mavi renkli sikindirik ispirtolar vardır efenim ki biz buna 1453 kartalları diyoruz.
fark budur
biri vakt-i zamanında pankartını kaptırmıştır diğerinin daha doğru düzgün pankartı bile yoktur. ikisi de futbol için götünü yırtar bu sebeple ikisinin de amına koyayım.
Biri çarşı'dır. Lafının üstüne laf söylenmez. Diğeri ise her ne kadar döneklik yapıp "biz inmedik sahaya ehehe" dese de yaptığını gizleyemeyeceğinin farkında olmayan bir avuç akpli şakirtten oluşur.
bir galatasaray taraftarı olarak; yaptıklarıyla ve yapacaklarıyla çarşının yanından bile geçemeyecek olup, bunu çirkefliği ile ört pas etmeye çalışan bir grup am biti topluluğudur 1453 kartallar.