geçmişi için tam olarak geçerli olmasa bile,
bugün durdukları yer itibariyle geçerli olan tespittir.
hayır yani çarşı çarşı da arkadaş kime ne iyiliği dokunmuş bu grubun?
fenerbahçede de var duyarlı insanlar ve gruplar.
(bkz: sol açık)
(bkz: vamos bien)
galatasarayda da var böyle bir grup hatta daha iyisi.
(bkz: tek yumruk)
çarşı maçlarda yada bir kaç zamandır 1 mayıslarda pankart açmaktan öteye gidebilmiş bir grup mudur allah aşkına?
diğerleri en azından örgütlü insanlardan oluşan,
inandığı değerler için bir şeyler yapmaya çalışan,
bunu yaparken de mütevazı olup insanların gözüne sokmaya
çalışmayan insanlar.
ismine ve geçmişine rağmen, çarşı nın kendine dönüp
"biz ne yapıyoruz ya?" demesini temenni etmekten başka çaremiz yok.
takimlarin performansi gibi tribunlerin performansi da zaman zaman inis cikis yasar. hatta bu cogu zaman dogru orantilidir.
fenerbahce 55 bin kisilik stadi doldurur, organize olup dogru durust mars soyleyemez. onemli maclarda heyecandan stresten unuturlar tezahurati, sesleri cikmaz.
galatasaray stadi dolduramaz. (bu sene insallah dolacak)
dun dandik elazigspor macini izledim besiktas'in. kapali'nin %70 i bostu, bilgim yok belki carsi kale arkasina tasinmistir orasi doluydu ama her zamanki gibi muthis tezahurat, muthis destek var takima.
adamlarin bos stadla cikardigi sese biz galatasaray ya da fenerbahce ulasamiyoruz.
politik durusunu, verdigi mesaji bilmem. turkiye'de stada tezahurat icin gidilir, takima destek rakibe korku vermek icin gidilir. bunu da uzun bir suredir en iyi besiktas yapiyor.
fanatik bir galatasaraylı olarak asla katılmadığım düşüncedir.
çarşı sadece futbol değil, sosyal hayatta da son derece güzel ve hassas işler yapıyor.
onların her şeye karşı olması çok hoşuma gidiyor.
evet ultraslan da çok iyi bir taraftar grubu ama çarşı kadar başarılı bulmuyorum.
en koyu beşiktaşlı'lardan olmama rağmen çarşı nın kan kaybettiğine inanıyorum.
seba gibi efsaneye "ahmet dursun seba gitsin" diyen nankörler bunlar.
kim bunlara çıkar sağlarsa onlara yamanan taraftar bozması.
takımına yarar sağlamayan şahsi futbolcular gibi çarşı da takımını desteklemekten ziyade kendisini eğlendirmektedir. hemde bilet parası ödemeksizin.
bir taraftar grubu hakemi baskı altına alabilmelidir, rakibi baskı altına alabilmelidir, kendi takımına gaz verebilmelidir.
bunların hakemi ve rakibi baskı altına alma şekli sadece küfür..hep bir ağızdan küfür.
biraz nba veya ingiltere ligi seyretsinler de rakip nasıl baskı altına alınır öğrensinler.
neymiş? kartal gol gol gol. ulan takımın gol yiyor sen kartal gol diye bağırıyorsun.
takım bunlara göre ikinci planda. bulmuşlar bir rant kapısı nasıl olsa.
edit: ben takımımı desteklemek için bilet alıyorum ve takımıma para kazandırdığım için mutlu oluyorum.
ama bu yüssüz güruh binlerce bedava bilet alıp bunları satması yetmezmiş gibi kendini maaşa bağlatıyor.
yönetimler de tribün baskısı altında kalmamak için bunlara çanak tutuyor.
bahsedilen vamos bien ve tek yumrukla kıyaslanacak beşiktaş taraftar topluluğu ''halkın takımı''dır. ultraslan ve gfb ile belki kıyaslaybilirsiniz çarşıyı. belki diyorum bak. şimdilik hala bu mümkün gözükmüyor. özellikle ultraslan ne zaman kendi bestelerini söyler tribünde o zaman belki bi kıyaslamaya girilebilir.
işin stad boyutunu düşünürseniz, en eğlenceli, en yaratıcı, en gürültülü taraftar şüphesiz çarşı. reklam yapıyor deniliyor. e bu adamlarda türlü pankartları eylemleri genelde stadda yaptığından medyada yer bulması gayet normal. stad dışında da ''halkın takımı'' ile beraber alanlarda oluyorlar.
dünkü maçta kapalı boş kaldı. ama bunun nedenini yönetimde aramak gerek. kombineler dünyanın parası, kapalı bileti 150 ve 170 lira. tamamen yönetimin çarşıyı kapalıda istememesinden kaynaklı. bu ekonomik şartlarda ayda 2 kere inönü'deki maça 300 tl, 340 tl vermek kolay değil.
