çarşının sahaya inmesi halinde tüm tribünlerin sahaya ineceği ve taraftarın çevik kuvveti bile siklemeyeceği gerçeğini düşünürsek olayların bedeli türk futbol tarihini değiştirir. ama ne mutluyuz ki çarşı en boktan maçlarda bile sahaya inmemiş, her zaman saygınlığını korumuş fair-play ruhuna sadık kalmış bir gruptur.
diğer yandan kendini bilmez üç-beş götoğlanının sahaya inmesi durumununda oluşacak bedel şöyle ifade edebiliriz; normalde olimpiyat biletlerinin en fazla 45 lira ve bundan sonraki maçların kasımpaşada oynanacak olmasından* dolayı yazarlarımız tarafından yanlış hesaplanan bedel asla sağlıklı olarak hesaplanamaz, ayrıca sahaya inmek dışında bir suça karışılmaması, hiç bir şeye zarar verilmemesinden dolayı verilecek cezanın 3 maç civarı olması gerekir.
amaç basittir ;
çarşı sahaya indi denilerek beşiktaş'ın 10 küsür maç sahası kapatılacak ve çarşı hem susturulacak hemde hapis edilecekti ! ve fakat olayı yapanların ak kafalılar olduğu anlaşılınca plan suya düştü.
bu tarz yöntemler bu ülkede yeni değil. ergenekon masalını bilenler hatırlayacaktır.
ortalama bir maçta 50.000 biletli seyirci olsa, bir bilet ortalama 50 liraya denk gelse (kale arkası, maraton, kapalı vs, ne boksa, hepsinin ortalaması diyelim, daha bile fazladır aslında), 5 maç seyircisiz oynayacak olsalar, ufak bir hesapla;
çarşı grubu sahaya inmediğine, tekbirci akp gençlik kolları mensupları sahaya indiğine göre, beşiktaş'ın ödememesi gereken bedeldir. bu provokasyonun bedelini, er ya da geç bunu tezgahlayanlar çekmelidir.
