bu makaledeki fikirlere katılırım katılmam o ayrı konu ama beni düşündüren;
--spoiler--
rejim tanrısının yolunda yeniden kuva-yı milliye ruhu ile şahlanıp iç düşmanı denize dökmek gibi delice düşünceleri dahi olağanlaştırıyor.
--spoiler--
cümlesi idi. çünkü günümüzde yaşanan olaylara baktığımızda meğer ne kadar çok düşmanımız varmış içte diye düşünüyoruz!!!!!!!!
-çarşaflı kadınlar
-kürtler (dahilinde zazalar)
-museviler -bazı kesimlerin yorumu ile yahudiler-
-ermeniler,rumlar
daha aklıma gelmeyen pek çoklarından sonra, son olarak da;
-çingeneler-romanlar-
aslında herkesi, herşeyi, yeri göğü denizi ötekileştirdiğimiz zaman, sonun başlangıcına adım atmış olmuyormuyuz.... beraber bir tas çorbayı paylaştığımız kürt komşumuzu, mahallenin güler yüzlü berberi yorgo amcayı, ramazan akşamlarında hep beraber koştura koştura camiiye gittiğimiz-çocuğumuzun anamızın babamızın dualarını toplayıp da beraber okuduğumuz -başı kapalı- haticeyi, aynı sırada okuyup dirsek çürüttüğümüz-mahallede çember çevirerek,saklambaç oynarak muhteşem çocukluk anıları yarattığımız julyannayı ne zaman bizden ayrı yapmaya başladık acaba, ne zaman öteki oldu....
keşke mümkün olsa da, şu beyin ve vicdan transformasyonunu geri alabilsek..
o zaman ezelden beri "zaten" hep beraber yaşadığımızı, türkiyenin zaten farklı dini, etnik kökenli vatandaşlarla "türkiye cumhuriyeti" olduğunu, ötekileştirdiğimiz dostlarımızla yaşadığımız anların aslında ne kadar güzel günler olduğunu göreceğiz...
tabiki her zaman ulu önder atatürk'ün izindeyiz..tabiki bu ülke için kanını akıtmış şehitlerimizin ruhu şaad olsun..
ama atatürk'ü doğru anlamak gerekmiyor mu, kendisinin de dediği gibi;
"beni görmek demek behemahal yüzümü görmek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir."